Jimmy Fallon Show'da Tony Bennet'le Lady Gaga'yı birlikte görünce şaşırdım. Daha sonra birlikte Dancing Cheek to Cheek'i, o tüm zamanların efsane şarkısını söylediklerini görünce daha da şaşırdım..
Dinlerken daldım gittim..
İrving Berlin'in şarkısı, aslında 1935 yılında çekilen Fred Astaire, Ginger Rogers ikilisini üne kavuşturan Top Hat filminin Oscar adayıydı. O zaman Amerikan filmleri bizde yıllar yıllar sonra gösterildiği için, orta okulda yetişebilmiştim bu müthiş müzikale..
Müzikal merakımı başlatanlardandır.
Ama asıl anılarım, üniversite yıllarımdadır.
Sevgili kuzen Ahmet'le (Kışlalı) partiler yapardık hafta sonları..
Kızlar o zaman gece çıkamazlardı.
45'lik plakların on tanesini çalan pikabımız vardı.. (Pikap, 45 nedir bilmeyenler google'a girsin.) Bu plaklar içinde muhakkak Dancing cheek to cheek vardı.. Fred Astaire'den sonra, Frank Sinatra, Louis Armstrong, Ella Fitzgerald, Doris Day başta, zamanın tüm devleri söylemişlerdi.
Tonny Bennet de.. Bizde hepsi vardı.. Sık sık çalmak için..
Niye favorimizdi o şarkı.. Çünkü yanak yanağa dans etmenin cennet olduğunu anlatıyordu sözleri...
O romantik yılları düşünün bir.. Yanak yanağa dans etmek, cennet!.. Öyleydi bizim için de.. Bu yüzden partiye davet ettiğimiz kızlarda belki bir çağrışım yapar umudu ile çalardık bu plağı hep..
Erkek olarak bizim yanağımızı, kızın yanağına dokundurmamız sarkıntılık sayılacağı için, onun yaklaşmasını bekler, aslında bu şarkı "Gel gel" yapardık.
Şimdi 88 yaşındaki Tonny Bennet, günün gençlerinin şarkıcısı Lady Gaga ile niye düet yapar, Dancing Cheek to Cheek'i.. Ve de nasıl?.
Jimmy de merak edip sorunca, Lady Gaga anlattı..
"New York'ta bir özel gecede sahneye çıkacaktım. Etrafa baktım, kentin para babaları..
Tabii hepsi yaşlı takımından.. 'Bunlara klasik pop söylemem lazım' dedim ve de öyle yaptım.. Program bitti. Kuliste 'Tony Bennet seninle tanışmak istiyor' dediler.. Yere düşüyordum.
Tonny Bennet'in önünde klasik pop söylemiştim, yahu..
Olacak şey değil.. Bay Bennet büyük bir kibarlıkla geldi.
İltifatlar etti, sonra 'Sizinle düet yapmak istiyorum' dedi..
Yaptık işte.."
Plak yapmakla kalmamışlar, bir de turneye çıkıyorlarmış birlikte, iyi mi?: Las Vegas'tan başlayarak..
Tonny Bennet de şovdaydı..
Onun da şirin bir anısını dinledik. "Hayatımın en büyük dersini bir taksi şoföründen aldım" dedi.
New York'ta bir taksiye binmiş..
New York şoförleri muhabbete bayılır.. "Ah beyim ah" diye girmiş lafa.. "Nerde müziğin eski günleri..
Mikrofon icat oldu, mertlik bozuldu.
Şimdi o elektronik aletlerden geçen her ses sahte.. İyiyle kötünün farkı kalmadı.." "O gün bugündür, her konserimin final parçasında mikrofonu elimden atar, kendi sesimle söylerim..
Bu turnemde de öyle yapacağım" dedi, Tony.
Yaş 88!.. Unutmayalım..
Fallon'da o gece Sir Paul Mc Cartney de konuktu. Efsane Beatles'ın efsane şarkı yazarı.. "Ne kadar da yaşlanmış" derken içimden, bir başka ses onu bastırdı. "Kalk da aynada kendine bak!.."
Paul, pardon ünvanıyla Sir Paul, nasıl tatlı, nasıl şeker, nasıl şaka kaldıran biriymiş meğer. Jimmy canına okudu, güldü sadece.. Taklitler yaptı. Dans etti.
Bizim, zerre olmadan kasım kasım kasılanlar aklıma geldi de..
Onlar görselerdi Paul'ü keşke..
Gerçek büyüklüğün ne olduğunu görselerdi..