Hukukun çeşitlerinde, adalet değişik şekillerde ortaya çıkar. En eski hukukta "Kısas" vardı mesela..
Sana yapılanı aynen iade etme.. Günümüz hukukunun "Bizzat ihkakı hak olamaz" kuralı, kısası kaldırdı. Kendi hakkını, kendin elde etmeyecek, adli makamlara baş vuracaktın bu kural gereği..
Ne var ki, devletler hukukunda uluslararası mahkemeler olsa da yaptırım gücü yoktu. Bu yüzden, orada kısas kaldı.. Bir devletin sana bir şey yapmasının cezası, aynisini ona yapmakla verilir, Uluslararası Hukuk alanında.
Kısas bir yerde daha kaldı. Şeriat hukukunda. Bu hukukla yönetilen devletlerin ceza hukukunda temel kısastı. Biri senin gözünü çıkardı mı, sana da onun gözünü çıkarma hakkı doğardı mesela..
Bu minnacık özeti niye yaptım..
Bugün gözaltına alınan meslektaşlarımız hakkında ne düşündüğüm soruluyor.. Düşündüklerimi niye yazmadığım da.. Bu ülkenin en pırıl pırıl generalleri, amiralleri, albayları, en saygın bilim adamları, en parlak gazetecileri, ne idüğü belirsiz gizli tanıkların, sahte, üretilmiş cd'lerin, yasa dışı dinlemelerin montajlanması ile oluşturulmuş yapay delillerle sabahın köründe evleri basılarak, yaka paça tutuklanırken..
Tutuklanma anı, önceden haberdar edilmiş televizyonların canlı yayınlarıyla bir dehşet havası yaratırken, bu komutanlar, bilim adamları ve gazeteciler ülkede darbe yapacak Ergenekon adlı bir örgüt kurmakla itham edilirken, başta bu arkadaşlarımız köşelerinde, devam eden davanın mahkumiyet kararını vermişlerdi bile.. "Ergenekon" lafı yazılarından, dillerinden, manşetlerinden düşmüyordu.
Yargıtay'ın aldığı "Ergenekon diye bir örgüt yoktur. Ergenekon olduğu iddia edilen bir örgüt vardır" diye aldığı ara karar açıkça "Beyler daha hukuki süreç sona ermedi. Kimseyi yargısız infaz etmeyin" demek olduğu halde görmezden geliyor, damgayı vuruyorlardı. Sadece onlara değil, bir dehşet havası yaratmak için, onları savunanlara da "Ergenekoncu" diyorlardı.
Bu köşede yapılan işin nasıl hukuk dışı olduğunu defalarca anlattığım için ben de faşist, ben de Ergenekoncuydum.
Yüzlerce insan haksız yere aylar, yıllar hapishanelerde süründü. Devlet Üstün Hizmet Madalyası almış onurlu askerler, tabancalarını beyinlerine sıktılar.
Ağır kanser hastaları, mahpus damlarında tedavi göremedikleri için öldüler..
Eee.. Olacaktı o kadar.. Hukuki süreç devam ediyordu ya..
Gün geçti, devran döndü.. O hayali Ergenekon örgütünü yaratanların asıl, devleti ele geçirmek niyetinde oldukları, hatta bu yolda büyük mesafe aldıkları ortaya çıktı. Ülke tarihinin, hala devam eden, en büyük temizliği başladı.
Dün sabahın köründe evleri basan polis şefleri, bugün göz altına alındılar bu defa.. Dün o hukuk dışı tezgahı kuran ve dalga dalga gelen dehşet şölenlerine döndürülen eylemleri alkışlayan, haksız, usulsüz, alavere dalavere tutuklanan, aylar, yıllar içerde kalan meslektaşlarına acımasızca saldıran gazeteciler buyur edildi bu defa, Vatan Caddesi'ndeki Emniyet Müdürlüğü'ne..
Çağdaş hukukta "Kısasa kısas" yoktur. Hukuk okumuş, insan haklarına inanmış, gazeteciliğe başladığı günden itibaren kendisini bir "Basın özgürlüğü" savaşı içinde bulmuş benim, şimdi oturup bu arkadaşlar için, "Ettiğinizi buluyorsunuz" demem yakışık da almaz.. İçimden de gelmez..
Kendime saygımı yitiririm..
Ben olayı, onlara bir ders olarak yorumluyorum..
İlahi bir ders!..
"Çalma kapımı, çalarlar kapını.."
Ben müftü torunuyum..
İnançlarımı dedemden öğrendim.. İnançlarım içinde en önemlisi "İlahi Adalet"tir..
Evleri, ya da iş yerlerinden alınıp götürülenler de, bugüne kadarki eylem ve söylemlerine bakılırsa, benden de inançlı olması gereken kişiler..
Yani en az benim kadar İlahi Adalet'e inananlar, hepsi..
İlahi adalette "Kısas" vardır dostlar!..
İyilik yapan iyilik, kötülük yapan kötülük bulur..
"Doğruların yardımcısıdır Hz.Allah" sadece İslam'ın değil, ayni Tanrının tüm öteki inançlarının da ilkesidir.
Geçmişte yaptıkları, yaptırdıkları, alkışladıkları şeyler bugün başlarına gelince "Özür dileyerek" İlahi Dersi anladıklarını gösterenler için ilahi bir duam olabilir ancak..
"Allah yardımcıları olsun!.."
Yeryüzü adaleti için diyeceklerim ise, onların zamanında söyledikleri..
"Bu bir hukuki süreçtir. Sonunu bekleyeceğiz.."
