"Futbolda şiddet, ancak ve ancak suçu işleyenlerin şahsen cezalandırılmaları ve teşhir edilmeleri ile mümkündür. Saha kapatmak, ya da seyircisiz oynatmak gibi kulübe cezalar, holigan adlı hayvanların zerre umurunda değildir.
Bunlar hatta, kulüp yöneticilerinin baskısı ve hatrıyla, yerel görevliler tarafından takip edilmeyeceklerinden emin olduklarından, siz hangi yasayı çıkarırsanız çıkarın, katil ruhlarını sergilemekten çekinmezler" diye defalarca yazdım. Kent, bölge isimleri vererek, polisi ve savcıları göreve davet ettim..
"Yasa var.. Her statta yüzlerce güvenlik kamerası var. Suçlu belli..
Neden yakalamıyorsunuz, neden ceza almıyorlar" dedim..
Ses çıkmadı. Volkan'ın kafasına o ölümcül şişeyi atan Arena kameralarında kayıtlı. Ama ortaya çıkarılmadı. Saracoğlu'nda Fatih Terim ve Hasan Şaş'ın kafasını yaranlar belli ama ortaya çıkarılmadı. En son Trabzon Avni Aker'i savaş meydanına çevirenler belli, ama onlar da ortaya çıkarılmadı.
O zaman sordum, "Uygulanmayacak yasayı niye çıkardık?."
O zaman sordum.. "Holigan denen hayvan yasanın uygulanmadığını bilirse, korkar mı, çekinir mi, suçtan vazgeçer mi?."
Israrlı yazılarım ve konuşmalarım üzerine ilk defa Kadıköy Emniyet Müdürü telefonla aramış, ilk soruşturmanın gizliliği ilkesine bağlı kalarak ayrıntılı bilgi vermeden "Olayın üzerindeyiz" demişti.
Şimdi Kadıköy Savcılığı'ndan da bir resmi yanıt aldım.
Başsavcı Emin Aydıner, Galatasaray maçında olaylara karışan beş kişinin tespit edildiğini, bunlara yasa gereği "Spor müsabakalarını seyirden men cezası verildiğini" ayrıca, Futbolda Şiddet Yasası gereği haklarında ceza davası açıldığını bildiriyor.
Aynı maç öncesinde Kadıköy'de bulunan Develi Restoran'da asılan küfür ve hakaret içeren pankartla ilgili soruşturmanın da devam ettiğini kaydediyor.
Bunlar güzel, ama eksik..
Kim bu adamlar?.. İsimleri, resimleri nerde?. Neden teşhir edilmiyorlar?.
Spor müsabakalarını izlemekten men edilenlerin yasa gereği, maç saatinde Kadıköy'de bir karakola gelerek maçın bitiş saatine kadar orada kalmaları gerekir. Galatasaray maçında olay çıkaranlar, Fener-
Antalya maçında hangi karakolda beklediler?. Neden medyaya haber verilmedi. Neden uygulamanın başladığını kamuoyu öğrenmedi?. Nerde karakolda oturan adamların isim ve resimleri?.
Bu ülkede en saygın makamlarda oturmuş orgeneraller, amiraller, Genelkurmay Başkanları, sabah evlerinden televizyon kameraları ile alınır, adları, sanları, unvanları her defasında açık açık yazılırken, iyi insanlara futbol seyrini zehir eden bu hayvan güruhu neden inatla ve itina ile gizleniyor, Sayın Savcımın onu da açıklaması gerek.
Cezanın uygulandığını göstermek ve suçluyu teşhir etmek kadar önleyici bir eylem var mı?. Amaç önlemekse, bu uygulamalar neden yapılmıyor?
Sayın Savcım diyor ki..
"Spor müsabakalarının bir şölen havasında geçmesini sağlamak üzere herkesin üzerine düşeni yapmasının gerekli ve zorunlu olduğu düşüncenize katılıyorum.
Bu konuda yapılan yasal düzenlemelerin etkin bir şekilde uygulanıp hayata geçirilmesini sağlamak üzere başsavcılığımızda ayrı bir büro kurulmuştur. Bundan sonra alınacak önlemlerin daha hızlı uygulanmasını sağlamak en başta benim görevimdir.
Konuya gösterdiğiniz ilgi ve duyarlılıktan dolayı teşekkür eder, şiddetsiz günler dilerim."
Ben de, bu ülkede ilk olan, ilginize teşekkür ederim Sayın Savcım.. Ama tekrar ediyorum..
Ceza alanları adları, resimleri ile bilmek, cezanın uygulandığını görmek istiyorum.
Herkes görmeli ve inanmalı.. O zaman korku, çekinme başlar. Ceza o zaman "Önleyici" olur.
Karanlıkta göz kırparak futbolda şiddeti önleyemeyiz..