BU ülkenin aydınları Genelkurmay'ın bildirisini fırsat bilip Ordu'yu aşağılamaya, yıpratmaya, yok etmeye yönelik bir bildiri yayınladılar..
Asker "Anayasa ve Cumhuriyet'i kollamaya ve korumaya kararlı olduğunu" açıkladı diye "Sana ne?.. Haddini bil.. Kes sesini.. Otur oturduğun yerde, işine bak" dediler..
Oysa ayni gün, ayni saatlerde, Anayasamıza göre barış döneminde Ordu'nun Başkomutanı olan Abdullah Gül de, ayni şeyleri söylemişti. Baş komutana "Çıt" demedi, diyemedi, Aydınlar.. Baş komutana ve "Tarafsız" Cumhurbaşkanına "Gık" demeye yürekleri yetmedi..
Dün sabah baktım..
Bizim manşette Başbakan'ın sözleri var. Hem de Ordu bildirisinden daha şiddetli ve dehşetli.
"Ülkemin ortak dili tektir, Türkçedir.. "
Ve dahi diyor ki..
"Milletimiz müsterih olsun. Biz kimseye bu ülke üzerinden ameliyat yaptırmayız.."
Şimdi o demokrat aydınlar, sorsunlar bakalım Başbakan'a "Bu ameliyatı yapmak isteyenlere nasıl mani olacaksınız?. Gücünüz nerde" diye, bakalım karşılarına kimler çıkacak?.
Bu ülkede aydın olmanın, demokrat olmanın yolu, orduya sövmekten geçiyor dostlar.. Önce sallıyor, sonra birbirlerini arıyorlar..
"Okudun mu, bugün nasıl geçirdim!.."
Sevsinler demokratlığınızı..