Çarşamba öğleden sonra eve geldim. "Ne var, ne yok" merakımla NTV'nin tuşuna dokundum..
Bir haber bitmek üzere.. Biri konuşuyor. Gavur TV'si birini konuşturdu mu, adını üzerinden eksik etmez, Obama gibi ünlü değilse.. Bizde kim konuşuyor, tanımıyorsanız yandınız..
Karine ile çıkardım ki, Atıf mı, Akif mi, öyle biri.. Ve bir komisyon üyesi.. Meclis olmalı.. Araştırma Komisyonu muymuş, neymiş.. Konuşanı ve işini açık seçik yazarlarsa ayıp olur, zahmete girerler ya..
Konuşan kimse artık, söyledikleri müthiş..
Bu komisyonun yaptığı araştırmaya göre, 1200 bilmem kaç okul servisi çalışıyor, (Ülkede mi, İstanbul'da mı orasını çıkaramadım) bunlardan 353 Okul Servisi şöförü sabıkalı çıkmış.. İçlerinde çocuk suçlarından sabıkalı olanlar varmış..
Okul servisi şöförü ve çocuk suçundan sabıkalı.. Dünyayı yıkar bu haber..
Çıktım sonra..
Ertesi sabah gazeteme sarıldım.. Bu haberi manşette bekliyorum. Tek satır yok.. İnternete girdim, başka gazetelerde var mı, diye.. Onlarda da yok..
İnternette başka şey var..
Bu araştırma komisyonu daha korkunç şeyler bulmuş aslında..
Sigara ile mücadele uğruna, sokakları, köşe başlarını kül tablasına çeviren, içerde içmeyi, yandım Allah yasaklarken, milyonla izmaritin sokağa atılmasına aldırış dahi etmeyen ülkemizde, uyuşturucu kullanım yaşı 13'e inmiş..
Yani ilkokul düzeyine..
Ve de daha da korkuncu.. Uyuşturucu satışının en çok yapıldığı yer okul servisleriymiş..
Şimdi bakın..
Bu haber, Amerika'da olsa, yer yerinden oynar, inanın Başkan Obama'nın yeri sarsılırdı.
Uygar dünyada en değerli şeydir çocuk.. Bizde hayvanları korumak için kendilerini yerden yere atanlar vardır, ama çocuklar için kıllar kıpırdamaz..
Bu Okul Servisleri işini kaç defa yazdım..
Bu servislere çocuklarımızı emanet ediyoruz. "Hem şirketler, hem de şöförler özenle seçilmeli" diyoruz. Örnek veriyoruz.. "Amerika okul servislerinde direksiyona, çoluk çocuk sahibi aile babalarını, yani çocuk sorumluluğu bilen kişileri oturtur. Yaşları en az 40'tır.. Bizde 18 yaşındaki çılgın delikanlı servis şöförü.. Okullar servis işini kime, nasıl veriyor, bilen, denetleyen yok. Rüşvet dönüyor mu, müdürler bir maaş da şirketlerden mi alıyorlar, soruşturan var mı? Okul servisine bir okul temsilcisi mutlak biniyor mu?. Okul servis aracının trafikte özel durumu var mı?. Bir okul aracı yol kenarında durduğunda, arkasından gelen trafik de duruyor mu, çocuk güven içinde insin, arkadan gelen arabanın altında kalmasın diye?."
Kendimiz yazıyor, kendimiz dinliyoruz.
Araştırdık bu servis şirketlerini.. Şirket sahibi iş veren bile değil çoğunda..
Minibüsü olan "Bilmem ne Tur" şirketine baş vuruyor. Şirket de ona iş bulup, komisyon alıyor.
Yani bir servis arabası bir halt ettiğinde sorumlu şirket de yok karşınızda.. "Efendim o bizim taşeron.."
Taşeron da kim?. Sordun mu?. Hırlı, mı, hırsız mı?. Alkolik mi, eroinman mı, sapık mı?.
Çocuklarımız yahu, bu ne idüğü belirsiz adamlara teslim ettiklerimiz..
Çocuklarımız..
Geleceğimiz..
Lafa gelince mangalda kül bırakmadığımız.. Ama işe gelince sokak köpekleri kadar değer vermediğimiz, çocuklarımız..
Okul servisi direksiyonunda bir çocuk suçu sabıkalısı oturabiliyor bu ülkede..
Bir Meclis Araştırma Komisyonu üyesi bunu televizyonda açıklıyor.
Sonra..
Gazeteler tıss..
Milli Eğitim Bakanı tıss..
Valiler, Milli Eğitim Müdürleri tıss..
Okul Müdürleri tısss..
O haberi yapan televizyon tısss..
Muhalefet tısss yahu.. Muhalefet tısss..
"Bu ülkede muhalefet sıkıntısı var asıl" diye bas bas bağırıyorum..
Bir yığın Vatan Kurtaran Şaban..
Ama çocukları kurtaran tek kişi yok. Çünkü o küçük mesele..
Koskoca muhalefet, başbakana sövmek dururken, oturur da okul servislerini konuşur mu?.
En acısı ne biliyor musunuz?..
Veliler tısss..
O çocukları her sabah elleri ile götürüp o servise bindiren, ama canlarını, pırlantalarını kime emanet ettiklerini merak bile etmeyen anne ve babalar tısss.
O zaman bana ne oluyor yahu?..
Çocuğum bile yok.. Bana ne?..