Yani bir medyanın yöneticileri, köşe yazarları, yani tüm düşünen adamlarıyla gerçeği görmemesi, bu açık tuzağa, besili sazanlar gibi balıklama dalması mümkün mü?.
Ama dalıyorlar.. Neden?.. Onların da işine geliyor çünkü. Durduk yerde, kılını kıpırdatmadan, masanın başında al sana haber, al sana konu, al sana dolan sayfalar köşeler..
Hafazanallah bu sorun bir çözülürse, ne yazar, ne konuşuruz biz?.
Yahu daha adında anlaşamıyorlar.. Biri "Türban" diyor, öteki "Başörtüsü.."
İkisi de çözümden yana güya.. Bas bas bağırıyor..
"Ben çözerim!.."
"Hayır.. Ben çözerim.."
Peki hadi oturun çözün..
"Çözmeyiz.."
Niye çözsünler ki..
Önümüzdeki sene seçim. İkisinin de en büyük seçim kozu o..
Birisi, o işine çok yarayan "Mağdur" pozunu sürdürecek..
Öteki "Ben gelirsem çözerim merak etmeyin" havaları ile seçime girecek..
Şu anda çözülürse, ikisi de yanar.
Birisinin en büyük saldırı silahı elinden alınır.. "Bunlar anamızın başörtüsüne bile saygısız" diyemez seçim öncesi..
Ötekinin durumu daha da kötü. Hadi bu tarafta "Dediği dedik" bir lider var.
Ne derse emir. Ne isterse oluyor. İtiraz eden, etmeye cesaret eden yok.. Bu taraftakinin "Lider" olduğu dahi tartışmalı.. Yürüse, partisinin ne kadarı arkasından gelir belli değil..
Lider (!) "Üniversitede serbest kalsın" der demez tabandaki homurtular dünyanın öbür ucundan duyuldu. Şimdi "Homur homur" seçime girilir mi, "Biz gelir çözeriz" havasını sürdürmek dururken..
Yahu, daha geçen seçimin öncesinde MHP iki söz vermedi mi?.
Bir.. "Gelin Cumhurbaşkanını seçelim.." Bu açık ikramla, AKP Lideri seçim gecesi verdiği "Uzlaşma" sözünden caydı, kendi adayını cumhurbaşkanı seçtirmedi mi?.
İki.. "Gelin, türban (Bu deyim bana değil, MHP'ye ait) sorununu çözelim" demedi mi?. MHP ve AKP'nin oyları sorunu çözmeye yetmiyor mu?. Hatta BDP'nin de destek vereceği açık değil mi?. O zaman, birinci "Gelin" davetine koşarak uyan AKP, bu ikinci "Gelin" i niye duymazdan geliyor, işi bir günde çözmek mümkünken..
Tablo çok ama çok açık değil mi?.
Bu ülkenin iktidarı ve ana muhalefet partileri, başörtüsü, türban, sıkma baş, her ne ise, o sorunu seçime kadar çözmek istemiyor..
İs- te- mi- yor!.
O zaman bu medya niye onların işi lastik gibi uzatma, seçime kadar sürükleme taktiklerinin peşine bu kadar takılıyor?. AKP ve CHP'nin çözümsüzlükte anlaştıklarının farkında olmayacak kadar geri zekâlı mıyız biz?.
Değiliz tabii.. O zaman?..
Haber mi bulamıyoruz, doğru dürüst, konu mu?.
Ya da, onların oy taktiği, bizim de reyting ve tiraj gücümüz mü oluyor?.
Vatandaş bunları okuyor ve dinliyor mu sanıyorsunuz?.
Yahu sokaktaki adamın gündeminde türban mürban yok.. O işin farkında çünkü.. Ama biz vatandaşın farkında değiliz..
Köşe yazarını sokağa indirmek yetmiyor, halkın ne konuştuğunu, ne dinlediğini, ne okuduğunu anlamak için..
Halkı adam gibi karşına alıp konuşmak, onların içinde yaşamak gerekiyor, sırça köşklerde oturmak ve ana caddelerde piyasa yapmak yerine..
Başörtüsü.. Türban.. Sıkmabaş.. Her ne karın ağrısı ise o, halkın gündeminde yok..
Yok yahu!.. Yok!..