Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Dönmezsiniz, çok geç.. Ama affeder misiniz?..

"Nasıl buldunuz" dediler, serginin kitabını çıkışta alırken.. "Keşke gelmeseydim" dedim güçlükle..
Güçlükle çünkü sözcükler boğazıma tıkanıyordu.. Çünkü boğazım içerde tutmaya çalıştığım hıçkırıklarla doluydu.. Onları tutmuştum, kalabalığın içinde gürültü yapmamak için.. Ama göz yaşlarımı tutmam mümkün olmamıştı. Ağlıyordum, yaklaşık bir saattir ağlıyordum İstanbul'a hasret insanlara..
"İstanbul'un nesini mi özlüyorum" diyordu, izlediğimiz videodaki İstanbullu Rum.. "Nesini özlediğimi bilsem onu arar bulurum. Nesini özlediğimi bilmediğim için, İstanbul'u özlüyorum.."
Kristalya "Beykoz'daki camiden, karşı kıyıdan gelen ezan sesini özlüyorum. Yeniköy'deki çok bağırıyordu. Beykoz'dan o kadar güzel geliyordu ki, müezzinin sesi" diyordu.
"Fener Rum Lisesi'nde 80 talebeydik benim zamanımda" diyordu, Doktor Dökmecioğlu.. "1986'da gittim. 1 talebe.. Çok üzüldüm ve dedim, bir daha gitmeyeceğim İstanbul'a.."
"Burada (Atina) olmayan mesela o ramazan günlerinde top sesini duyduktan sonra fırına koşardım. Sıcak sıcak yumurtalı pide alır eve dönerdim" diye anlatıyordu Apostolidis.. "
'Bu kabak ne biçim kabak, İstanbul kabağının tadı yok bunda. Fasulyenin tadı yok, etin tadı yok' diye öfkelenirdi annem" diyordu, Kiriyakopulos.
Lena Anapnioti, yıllar sonra İstanbul'a ilk dönüşünü anlatıyordu..
"Giriyorum içeri, bir komşum 'Ne arıyorsunuz' dedi.. 'Bu ev benimdi' dedim. Hiçbir şey bilmiyordu. Tarih bilmiyordu. Neler oldu bilmiyordu. Bir başka komşuya gittim. Sarıldık ağlaştık. Bana dedi ki 'Bu gül ağacını görüyor musun?. Senin baban dikti.' "
Stella Mina "Bana sorarsanız, Türk ve Rumum, Yunan değilim. İstanbulluyum" diyordu.
"Arkadaşımın dedesi Aleko Bacanos beste yaptığında hem Türkçe söz koyardı, hem Rumca. Şimdi söyle bakalım, bu Rum şarkısı mı, Türk şarkısı mı" diye soruyordu, Mavromatis.. Ressam Pavlis nasıl öfkeli.. "İstanbul benim anam yahu.. Nasıl inkâr edeyim bunu.. Yunanlı kim yahu.. Ulan pezevenkler, orda Yunandım, burda Türk oldum.. Ben rüyamda dahi burada (Yunanistan'da) olduğumu görmedim."
"Ben burada yaşıyorum ama vatanım İstanbul" diyordu Elisavet Kovi..
"İstanbul'a gidince Dolmabahçe'ye gider ezan dinlerim. 40 sene dinledik onu. Duyduğum zaman içim ferahlıyor, huzur buluyorum" diyen Hristo İsakidis'di.
"Yeter ki ben orada öleyim" diye dua ediyordu, Venturis..
Ne güzel Türkçe konuşuyorlardı.. Bir koroları vardı, toplanıp Türkçe şarkılar söyledikleri.. "Ah güzel İstanbul, sen benim canımsın" derken onlar öldüm ben.. Ağladım, ağladım, ağladım..
Bunlar İstanbullu Rumlar.. "İstanbul benim vatanım" diyen, bin yıldır orada yaşayan insanlar.. Yıllardır gönderilmişler.. Gitmek zorunda kalmışlar.. Lozan'da mübadele ile zorunlu göç başlamış.. Sonra Varlık Vergisi kriziyle kaçış.. 1955 6-7 Eylül olayları, o utanç faciası, o rezillik kaçışı hızlandırmış. 1964'te Kıbrıs olayları tavana vurunca, bu defa Yunan pasaportlu Rumları zorla yollamışız..
1930'larda mübadeleden sonra bile İstanbul'da 130 bin Rum yaşarken, 2010'da bu sayı 2 binin altına inmiş..
Bu sergide gördüklerim o gidenlerden işte.. 47'sinin anıları, özlemleri.. İstanbul'daki günlerinden mutlu fotoğraflar.. Ellerinde bayraklar 23 Nisan'da.. Okul takımlarında yarışırken. İstanbul'daki evlerinde.. Dükkânlarında..
Fotoğraflara bakıyorum boğazım düğümleniyor.. Söylediklerini okuyorum, gözlerimden yaşlar akıyor.. Videoda seslerinden dinliyorum, sevgilileri, aşkları İstanbul'u.. Tükeniyorum..
Biz ne yaptık?.
Geri gelirler mi?.. Aleko Bacanos "Gel ey denizin nazlı kızı" diye yazar, Eftalya Hanım okur mu?.
Yorgo Bacanos, Artaki Candan, Selahattin Pınar, Kalamış'ta deniz kenarında Todori'nin rakı masasında buluşur meşk ederler mi bir daha?..
O güzel günler, o güzel İstanbul, o bulunmaz, o emsalsiz mozayık bir daha oluşur mu?.
Mümkün değil.. Artık o kadar geç ki, gidenlerin dönmesi için..
Peki bizi affederler mi acaba?..
Onları evlerinden, İstanbullarından, vatanlarından eden bizi affederler mi?...

***

Lozan Göçmenleri Derneği önderliğinde, Zagrofyan Lisesi Mezunları Derneği, New Circle of Constantinopolitans Derneği ve Kuzey Yunanistan Konstantinopolisliler Derneği desteğiyle, Ümit İşler, Çimen Turan, Müfide Pekin, Sefer Güvenç, Tanaş Çimbis ve Umut Aktaylı tarafından hazırlanan "Hasretim İstanbul'a" sergisini son gününde haber alıp izledim. Artık görmenize imkân yok.
Ama çok güzel bir kitabı var. 80 lira bağışla Lozan Mübadilleri Vakfı'ndan temin edebilirsiniz.
0 212 245 61 55
www.lozanmubadilleri.org.tr

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA