"Bahar ve yaz aylarında sabahın ve akşamın her saatinde kıyılarda antrenman yapan kürek ekiplerini görmek insanlara ayrı bir zevk verirdi. Taaa ki Olimpik, bir karış eninde suyun dört parmak üzerinde kayan incecik zıpkın gibi tekneler kullanılmaya başlayıncaya kadar" diye başladı Nuyan Ağabey.. Nuyan Yiğit. Benim gazeteci ağabeyim. Olimpiyat arkadaşım. Kürekçi. Gençliğinde Fenerbahçe Kürek takımının önderlerindendi.. Bana Olimpik küreği tanıtan, anlatan, sevdiren adam. Atlanta ve Sydney'de beraber ne yarışlar izledik.
Oturmuş, bugün Caddebostan'da yapılacak Dünya Kulüpler Deniz Küreği Şampiyonası'nı konuşuyoruz..
"Bu zıpkın gibi tekneler dalgalı, rüzgarlı İstanbul kıyılarında doğanın haşin koşullarına dayanamayınca Türk kürekçiliği de canım İstanbul'u terk etti. Dünya Kürekçiliği gibi durgun ve rüzgardan ürpermeyecek çarşaf gibi sular aramaya başladı. Kentlerden uzak suni yarış kanalları yapıldı. Gitmesi sorun..
Galatasaray Çekmece'deki deniz kulağı kıyısına gitti, milyonlar harcadı ama olmadı. Dalgalı ve sert havalı sularda tekneler kırıldı. Fenerbahçe Ömerli Barajı'na güzel bir tesis yaptı ama antrenman tesisi olmaktan ileri gidemedi. Ankara'da Gölbaşı, Kocaeli'nde Sapanca gölü kıyısı yarış parkuru Federasyonca seçildi, yarış koşullarına en uygun yer olarak ama seyirciden koptu.
Bu yerler, İstanbul'daki Paşabahçe-Beykoz, Haliç, Samatya ve Moda koyu parkurları gibi doğal olarak seyirci toplayan müsabaka alanlarının yerlerini alamadılar."
"O günleri biraz anlatsana" dedim, Nuyan Ağabey'e..
"İkinci Dünya Savaşı'nın sona erdiği yıllarda gönül verip başladığım bu spor dalındaki takım arkadaşlarım da rakiplerim de komşularım veya Kolej'den sınıf arkadaşlarımdı. Bir tek gün birbirimizi kırıp incitmedik. O sınıf bence Fairplay'in adeta sembolüdür. Dörtlü veya sekizli takımlar Boğaz sularında akşamları antrenman yaparken Şehir Hattı Vapurları ile yarışırdık. Rumelihisarı'ndan kalkan vapurun yanına gelir vapuru geçmeye kalkardık. İstinye'ye kadar sürdürdüğümüz yarış, kaptanları deli ederdi. Vapurlardaki yolcuların hepsi bizim fitaların olduğu tarafa yığılınca vapur yan yatar ve haklı olarak kaptanı endişelendirirdi" diye gülerek anlattı.
Bugün sabah sekizden itibaren Caddebostan sahillerinde 8 kilometrelik bir dikdörtgen parkurda yapılacak finallerde Kadınlar ve Erkekler kategorilerinde Tek Çifteler, İki çifteler, dümencili Dört Çifteler ve dümencili Dört Tekler, toplam yaklaşık 80 tekne yarışacak. Erken saatlerde B ve C finalleri var. İlk A finali, 11'de..
Müsabakalara Bulgaristan, Kanada, Kıbrıs, Danimarka, İspanya, Fransa, İngiltere, Almanya, Macaristan, İrlanda, İtalya, Norveç, Yeni Zelanda, Polonya , İsviçre, Ukrayna ve Türkiye'den 80 kulüp ve 500'ü aşan sporcu katılıyor.
Ülkemizi Deniz Kuvvetleri, Fenerbahçe, Şişe Cam, Tuzla Deniz Yıldızı ve Yıldız Takımları temsil edecek.
"Türkiye'de Kürek sporunda en eski kulüplerden biri olan Galatasaray'ın Beykoz'un, Hereke'nin, Anadolu Hisarı'nın olmayışı büyük eksiklik" dedi Nuyan Ağabey.
"Türkiye Kürek Sporu Karadeniz, Akdeniz, Ege ve Marmara kıyılarındaki sahil kentlerinin katılımı ile ilerleyebilir ve dünya platformunda yer alabilir. Gönlüm sarı kırmızılı, siyah beyazlı formalarla Beşiktaş ve Galatasaray teknelerinin parkurda yer almasını istiyor.. Ev ödevini yapmış tek popüler kulüp ve kürekçilikteki lider gene Fenerbahçe."
..Ve ekledi..
"Yüzlerce kürekçinin katıldığı ve yarışacağı final yarışlarını bugün mutlak gidip görün. Bir daha bu kadar çok kürekçinin böylesine bir Dünya Şampiyonası'nda ayağınıza gelmesi kolay olmayacaktır."