Emniyet Genel Müdürlüğü, bu gazetede yayınlanan bir muhbir vatandaş yazısını orada bırakmamış. Soruşturma açtırmış.. En deneyimli iki müfettiş "Hıncal Uluç, Ece Gürsel'i uyuşturucu sorgusunda polisin elinden aldı" ihbarının soruşturuyormuş. Dün Milliyet'in tepesinde gördüm..
Emniyet Genel Müdürlüğüne sonsuz teşekkürlerimle..
Bir.. İmzanın değeri önemli değil. Sabah'ın adı, Sabah markası önemli. Orda çıkan bir yazıyı ciddiye aldıkları için..
Ece dava açacağını söylemişti bana.. Açtı mı bilmem..
Ben, o seviyeye düşmeyeceğimi yazmış, cevap bile vermeyeceğimi açıklamıştım o yazı çıktığında.. Şimdi bu işi benim yerime Türk Emniyetinin en deneyimli iki müfettişi yapıyor. Yanıtı benim yerime onlar verecekler..
İstanbul polisi, bir gazetecinin telefonu ile, hem de bir Narkotik zanlısını serbest bırakır mı, göreceğiz..
Hıncal Uluç, o kadar güçlü mü?.. Göreceğiz..
Hıncal Uluç, bu ülkede polisi halka eşit davranmadığı, görevini tam gerçekleştirmediği için en çok eleştiren Hıncal Uluç, böyle bir şeye tenezzül eder mi, göreceğiz..
Bu soruşturmayı yürekten destekliyorum. Açtıranlara yürekten teşekkür ediyorum..
Gene bu gazetede bir başka muhbir vatandaş, hem de birkaç defa benim "Ergenekon'un Sabah içindeki uzantısı" olduğumu yazdı.. O zaman da İstanbul savcılarını göreve davet etmiştim.. Görevlerini yaptılarsa, telefonlarım uzun zamandır dinleniyordur zaten.. Emniyet Genel Müdürlüğü müfettişleri o telefon kayıtlarını da incelesinler dikkatlice.. Ola ki bu konuyla ilgili deliller de vardır, içlerinde..
Bu soruşturma, en derin, en kesin sonuçlandırılmalıdır.
Çünkü itham aslında Hıncal'a değil, Türk Polisinedir.. Elindeki narkotik zanlısını bir gazeteci telefonu ile serbest bırakan polis "Emniyet" adını taşımaya layık olur mu?.
Bu ülke insanı o polise bir daha güvenir mi?.
Eğer varsa, poliste böyle çürük elmalar, derhal ortaya çıkarılmalı, teşhir edilmeli ve temizlenmelidir..
Görevli müfettişler..
Hıncal Uluç'u değil, mesleğinizin onurunu soruşturuyorsunuz..
Kimsenin gözünün yaşına bakmayın!..