Skordan bağımsız, izleyenlerin futbol adına çok keyif aldığı bir maç oldu. Sonuç iki tarafı da mutlu etmese de futbol adına güzel bir akşam oldu. İki takım teknik adamının da savunma güvenliğinden ziyade önce hücum ve rakip kaleye direkt gitme düşüncesi sahada ete kemiğe büründü. Skor kısır kalsa da pozisyon zenginliği muazzamdı. Oyun bir ara rakip kalelerde sürekli gidip gelen atari oyunlarına döndü. İki ekibin hücum oyuncuları da rakiplerinin savunma arkalarına yaptıkları etkili koşularla oyunu çok renkli hale getirdiler. Onyekuru ve Valencia yine bu işin başrolündeydiler. Beklediğimiz gibi bol pozisyonlu bir maç oldu. Bu kadar pozisyonun olduğu bir maçta maçın birer golde kalmış olması hücum oyuncularının beceriksizliği mi yoksa iki takım kalecisinin başarısı mı diye sorarsak benim oyum Altay ve Ertaç'ın mükemmel performanslarından yana olur. Fenerbahçe, rakibine oranla daha fazla pozisyon buldu. Kazanabileceği skoru daha önce elde edebilirdi. Batshuayi, Valencia, Rossi, İrfan Can ve Mert Hakan'la önemli pozisyonlar yakalandı. Son vuruşlar iyi olabilseydi sarı-lacivertliler daha farklı şekilde sahadan ayrılabilirdi. Ama aynı şekilde Adana Demir'in de Fenerbahçe kalesinde ciddi pozisyonları var. Onlar da maçı düşündükleri şekile çevirebilirlerdi. Bitiş düdüğü çaldığında iki takım oyuncularının ve teknik heyetlerinin mutsuz olduğu çok net ortada. Ama bu duygular tabeladaki gerçeği değiştirmiyor. İki takımın da kaybettiği ikişer puanın üzüntüsünü yaşaması son derece normal. Bu güzel futbolun karşılığı her iki takımı da galibiyetle neticelendirebilirdi.