Bir yanda milli markalar üretmek, teknoloji ve yapay zeka çağında dünyayla rekabet etmek için yani gençlere daha iyi bir gelecek sağlamak için atılan adımlar. Öte yanda da gençleri sokaklara çağırıp milli markaları boykot ettirmeye çalışan bir yaklaşım...
Üzerine söylenecek ve konuşulacak pek çok konu var. Ama müsaadenizle bu toz bulutunun içinde ihmal edilmemesi gereken bir konunun altını çizmek istiyorum bugün. Zaten yargı ve zaman gerçekleri ve tabloyu net bir şekilde ortaya çıkaracaktır.
Dünyanın belki de her alanda her sektörde yatıp kalkıp tek konuştuğu konu teknoloji... Türkiye'nin geleceği için çok kritik bir strateji tanıtıldı. Erdoğan, 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi Tanıtımını yaptı.
Peki, teknolojide bağımsızlığın mimarı olacak bu stratejiyle neler yapılacak?
Amaç, Türkiye'yi hem teknoloji üreten hem de yüksek teknolojili ürün üretimi ve ihracatında lider ülkelerden biri konumuna taşımak...
Strateji 5 amaç çerçevesinde, 100 strateji ve 20 makro hedef içeriyor. Bugüne kadar görülmemiş ölçüde bir yerli üretim teknoloji hamlesine imza atılacak.
Yarı iletkenler, nükleer teknolojiler, biyoteknoloji ve petrokimya gibi stratejik alanlarda kamu destek mekanizmalarıyla sahadaki etkiler pekiştirilecek. Uçan araba ve otonom araç teknolojileri, batarya ve enerji depolama teknolojilerine yönelik AR-GE ve inovasyon çalışmalarıyla yatırımlar desteklenecek.
Erdoğan'ın sözleriyle anlatalım:
"- İnsan kaynağımızı dijital yetkinliklerle donatarak dönüştürecek, yerli ve milli siber güvenlik uygulamalarıyla Türkiye'nin dijital altyapısını daha dirençli hale getireceğiz.
- Sanayimizin verimlilik odaklı dönüşümüne rehberlik edecek model fabrikaların sayısını çoğaltacak, KOBİ'lerin ölçek büyütme yatırımlarını destekleyeceğiz. Atacağımız bu adımlarla 2024'de 247 milyar dolar seviyesine ulaşan imalat sanayi ihracatımızı 2030'da 400 milyar dolara ulaştıracağız.
- Terminal İstanbul, Girişim Ofisleri, girişim sermayesi fonları ve benzeri enstrümanlarla Türkiye'yi teknoloji girişimciliği alanında küresel çekim merkezlerinden biri haline getireceğiz.
- Dijital ekonomiye geçişi sağlayarak teknoloji çağının lider ülkelerinden biri olacağız. Dijital dönüşümü sadece sanayi sektöründe değil ekonominin genelinde hızlandıracağız.
- Endüstriyel robotlar ve diğer ileri imalat teknolojilerinde yerli üretim kapasitemizi ve rekabet gücümüzü artıracağız. İşletmelerin dijital dönüşümüne yönelik destekleri genişleteceğiz.
- Yeni üretim, lojistik ve istihdam koridorları oluşturacağız.
- KOBİ'lerin finansmana erişimini kolaylaştıracak mekanizmalar geliştirecek, sanayiye ve teknoloji girişimlerine özel olarak yapılandırılmış bankacılık ve finansman yaklaşımının benimsenmesini sağlayacağız.
- Yüksek teknolojili ürün ihracatımızı 3 katın üzerine çıkartarak 30 milyar dolar seviyesine taşıyacağız. 2030 yılına kadar 20 milyar dolar girişim sermayeli yatırımı çekerek 100 bin teknolojik girişimi ve 100 milyar dolarlık Turcorn değerlemesi hedeflerimize ulaşacağız.
- Kuantum teknolojilerinde ülkemizin insan kaynağını ve araştırma altyapısını güçlendirecek Ulusal Kuantum Enstitüsünü kuracağız.
- Nükleer enerji alanında büyük sıçrama sağlayacak bir nükleer teknopark kuracak ve yerli modüler nükleer reaktör geliştireceğiz
- Stratejik yatırımlar için teknolojik, sosyal, çevresel, altyapısı tümüyle hazır, lojistik bağlantıları güçlü mega endüstriyel parklar inşa edeceğiz."
Bu adımlara heyecan duyduğunuz saatlerde bakıyorsunuz yabancı televizyonlara... Ülkenizin ana muhalefet lideri Türkiye'yi dünyaya şikayet ediyor. Hak arayışı böyle mi olmalı? O zaman yeni milli ve yerli markalar geliyor. Boykota hazırlanın.