Bu marazi gündemin olumlu bir tarafı da var...
Bir kez daha tanıdık onları...
Zihinlerini bulandırdıkları gencecik çocukları acımasız bir kışkırtıcılıkla Saraçhane meydanına sürüp ekmek yiyeceklerini sanan gevşek politikacılardan söz ediyorum...
Bu sakil, bu samimiyetsiz bencil tiplerin sıkışınca gösterici gençlere "Bırakın be ya, evimize gideceğiz" diye yakardıklarını da gördük.
İbretlik manzaraydı doğrusu...
***
Bu ülkeyle, bu halkla uzak yakın ilgisi olmayan her çevrenin bütün hilelerini gördük, bildik...***
Ve tabii istiyorlar ki, Gazze'yi konuşmayalım, Gazze'yle dertlenmeyelim...***
Tam İsrail yeniden ve zalimce saldırmaya başlamışken...***
Boykot mu?
Hakkıyla ve şanıyla tek bir boykot var...
Gazze için, Filistin için boykot...
Siyonist zulme karşı boykot...
Siyonist markaları boykot...
Bu kadar, ötesi yok!
Biri bu devirde başka bir boykot kampanyasına dikkat çekmeye çalışıyorsa, öylesi böylesi yok, ya siyonist yardakçısıdır ya da sersem...
Nokta!
***
NOT DEFTERİ
Kadın buluta dedi: Benim giysilerim kandan sırılsıklam. Yalvarırım sevgilimin üstünü sen ört! (MAHMUD DERVİŞ / Kuşatma Hali)
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz