İddianın zayıfladığı yerde motivasyon düşer. Beşiktaş'ın üst üste 5 maç kazanamadığı lig sürecinden sonra zirveden iyice koptuğu bir noktaya geldi. Bu dönem bazı bedelleri de ödemek zorunda bıraktı. Geçen sezon şampiyonluk ve kupa sevincini yaşatan teknik direktörü ile Beşiktaş vedalaşmak durumunda kaldı. Bu dönemin nedenleri ile birlikte cevabını bulmak çok kolay değil. Şampiyonluk yaşamış üzerine çok da önemli oyuncuları katmış bir takımın böyle bir süreci yaşamasını hala mantık kabul etmiyor. Sergen hoca sonrası yaşanan üç maçta alınan 7 puan var. Bunlardan bir tanesi de deplasmanda derbi maçı.
Performanslara baktığımızda olması gereken icraatlar son üç maçta geri gelmeye başladı. Batshuayi kıpırdadı, Pjanic hareketlendi, Larin biraz daha gaza bastı, Ghezzal aslına dönmeye başladı. Normal şartlarda Beşiktaş zaten bu standartların takımı. Göztepe gibi can derdinde olan bir rakibe karşı geriden gelip kazanma iradesini ortaya koyabilmesi de sürpriz değil. Sürpriz olan bunları yapabilecek potansiyeli olan bir kadronun bu kadar dibe vurup, uzun bir süreci yaşamış olması. Beşiktaş kamuoyu bunu can-ı gönülden merak ediyor. Futbolcuların da elbette zaman içerisinde mutlaka verecek bir cevapları vardır. Tabii Sergen hoca sonrasında Önder hocanın bu camianın içerisinden gelen biri olarak takımın bu zorlu dönüşümüne sağladığı katkı da takdiri hak ediyor. Güçlü bir kadroyu olması gereken bir yere çekti ve hem yönetime hem de oyunculara nefes aldırdı. Gönül bunun devam etmesini arzu ediyor. Ama bir yandan da bazı soruları da soruyor.