Uzay 1999 (Space: 1999) dizisini izleyen nesiller için 2025 yılı tarifsiz kalır. 1975-1977 yılları arasında yayınlanmış bir İngiliz bilim kurgu televizyon dizisiydi. Dizi, 1999 yılında Ay Üssü Alfa'da geçer. Ay'ın üzerinde bulunan nükleer atık depolarının patlaması sonucu, Ay yörüngesinden çıkarak uzayda kontrolden çıkar ve bilinmeyen bir yöne doğru sürüklenmeye başlar. Bu olay sonucunda, Ay Üssü Alfa'daki bilim insanları ve personel, hayatta kalma mücadelesi verirken uzayın farklı bölgelerine yolculuk ederler ve çeşitli yabancı medeniyetlerle karşılaşırlar. 1999'da buna benzer hikaye olmadı. Yıl 2025 olurken nükleer değil batarya atıkları önemli sorun yaratmaya hazır. Son 25 yılda pil ekonomisi hızla büyüdü. Yeni medeniyetleri bulamadık ama yapay zeka ile şarj teknolojisi yeni bir medeniyet yaratıyor. Daha az eneji tüketen, ağa bağlanarak uzaktan yönetilen her cihaz tasarruflu kullanımın anahtarı haline geldi.
SIÇRAMA OTOMOBİLLERİ BEKLEDİ
Son 25 yılda şarj edilebilir cihaz kullanım ekonomisi, hem cihazların çeşitliliği hem de kullanıcıların enerji tüketim alışkanlıkları açısından büyük değişiklikler gösterdi. Bu dönemde teknolojinin hızla ilerlemesi, mobil cihazların yaygınlaşması ve enerji depolama teknolojilerindeki gelişmeler, şarj edilebilir cihazların kullanımını ve ekonomi üzerindeki etkilerini önemli ölçüde şekillendirdi. Şarj edilebilir cihazlar ağırlıklı olarak cep telefonları, dizüstü bilgisayarlar ve bazı el tipi cihazlarla sınırlıydı. Bu cihazlar, düşük pil kapasitelerine ve nispeten uzun şarj sürelerine sahipti. Akıllı telefonların yaygınlaşması, tabletler, kablosuz kulaklıklar, akıllı saatler, taşınabilir şarj cihazları (power bank), drone'lar ve elektrikli araçlar gibi yeni şarj edilebilir cihaz türlerinin ortaya çıkmasına yol açtı. Bu çeşitlilik, kullanıcıların günlük enerji ihtiyaçlarını büyük ölçüde artırdı. Elektrikli araçlar (EV) ve ev enerji depolama sistemleri gibi daha büyük kapasiteli ve yüksek enerji tüketimine sahip cihazların benimsenmesi hızlandı. Bu, şarj altyapısının gelişimini ve yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonunu da destekledi.
HIZLI ŞARJ İHTİYACI ARTIYOR
Lityum-iyon pillerin yaygın olarak kullanılmaya başlanması, pil kapasitelerinin artmasını ve cihazların daha uzun süre kullanılabilmesini sağladı. Lityum-polimer, lityum-demir fosfat gibi gelişmiş pil kimyaları da şarj edilebilir cihazların performansını ve güvenliğini artırdı. İlk başlarda cihazları tamamen şarj etmek saatler sürebiliyordu, ancak hızlı şarj teknolojisinin gelişmesiyle, akıllı telefonlar ve dizüstü bilgisayarlar için şarj süreleri önemli ölçüde kısaldı. Elektrikli araçlarda da yüksek güçlü DC hızlı şarj istasyonlarının yaygınlaşması, şarj sürelerini dakikalar seviyesine düşürdü. 2010'ların ortasından itibaren, kablosuz şarj teknolojisi yaygınlaştı. Bu teknoloji, kullanıcıların cihazlarını daha sık ve daha rahat bir şekilde şarj edebilmesini sağladı. Pil teknolojilerinin verimliliği arttıkça cihazlar daha az enerji tüketerek daha uzun süre çalışabilmeye başladı. Bu durum, enerji maliyetlerini düşürdü ve kullanıcıların daha sürdürülebilir bir şekilde enerji tüketmesini sağladı. Şarj istasyonları ve şarj ağlarının yaygınlaşması, özellikle elektrikli araç sahipleri için şarj maliyetlerini ve şarj edilebilir cihazların kullanımını daha ekonomik hale getirdi. Ayrıca evlerdeki enerji depolama sistemleri, güneş panelleriyle birlikte kullanılarak enerji maliyetlerini düşürdü.
YENİ ŞARJ TEKNOLOJİSİ
Hızlı şarj, daha yüksek voltaj veya amper ile pilin daha kısa sürede şarj edilmesini sağlayan bir teknoloji. Otomobiller, akıllı telefonlar ve bilgisayarlar gibi çeşitli cihazlarda farklı şekillerde uygulanıyor. Hızlı şarj, standart şarja kıyasla daha yüksek güç (watt) ile bataryayı doldurmayı amaçlar. Akıllı telefonlar ve dizüstü bilgisayarlar gibi cihazlarda genellikle daha yüksek voltaj veya akım seviyeleri kullanılarak hızlı şarj sağlanıyor. Otomobillerde ise genellikle DC hızlı şarj istasyonları, daha yüksek güç kapasitesine sahip. Elektrikli araçlar (EV'ler), DC (Doğru Akım) hızlı şarj kullanır. DC hızlı şarj istasyonları, 50 kW ile 350 kW arasında değişen güç seviyelerinde çalışabiliyor. Bu yöntem, aracın pilini yüzde 80'e kadar şarj etmek için genellikle 30 dakika veya daha az süre gerektiriyor. Otomobillerde hızlı şarj sırasında pilin ısınması yaygın bir sorun. Isı yönetim sistemleri, pillerin aşırı ısınmasını önlemek ve verimliliği artırmak için aktif soğutma veya ısı dağıtım yöntemleri kullanıyor. Hızlı şarj sırasında, batarya %50-70 seviyelerine kadar hızlı bir şekilde şarj edilir. Daha sonra şarj hızı düşürülerek aşırı ısınma ve bataryanın zarar görmesi engellenir.
BATAR YA GERİ DÖNÜŞÜMDE VERİM ARTIYOR
Şimdi elektrikli otomobillerin pillerinin nükleer atık gibi hayatımızı zehir edeceği günler yakın. Elektrikli otomobillerin ilk nesil değil, ikinci nesli bile elektrikli otomobil mezarlığına dönüşüyor. Üstelik lityum bataryaların sıkıntısı daha da fazla. Mercedes'in Almanya'da batarya geri dönüşüm fabrikası katı ve kimyasal işlemlerin tümünü tek tesiste bir araya getirerek yüzde 96'nın üzerinde verimlilikle geri dönüşümüne imza atıyor. Avrupa Birliği sadece elektrikli otomobil standartlarıyla değil, geri dönüşümle gümrük duvarını oluşturuyor. Avrupa Birliği, üye ülkelerde atık pillerin toplanması için belirli oranlar koyuyor. Üreticiler, piyasaya sürdükleri pillerin belirli bir yüzdesinin toplanmasını sağlamakla yükümlü. 2030 yılına kadar lityum için yüzde 70, kobalt, nikel, bakır gibi değerli metaller için daha yüksek geri dönüşüm oranları hedefliyor. Yeni düzenlemeler, lityum-iyon pillerde kullanılan kobalt, lityum, nikel gibi değerli malzemelerin minimum geri kazanım oranlarını belirliyor. Bu oranlar, 2025 ve 2030 için giderek artan seviyelerde olması öngörülüyor. Otomobil üreticileri ve pil üreticileri, kullanılmış pillerin toplanması ve geri dönüştürülmesi için finansal ve operasyonel sorumluluk taşıyor. Bu kapsamda, elektrikli araç üreticileri, tüketicilere pil geri dönüşüm seçenekleri sunmak zorunda. Kullanılmış ev pillerinin geri dönüştürülmeden önce ikinci yaşam uygulamalarında (örneğin, enerji depolama sistemleri) yeniden kullanılması teşvik ediliyor.
MOBİL YAŞAM TARZI ELEKTRİKLİ OTOMOBİLLER, HIZLI ŞARJI ZORLADI
Şarj edilebilir cihazlar, taşınabilirlik ve mobil yaşam tarzının ayrılmaz bir parçası haline geldi. Özellikle akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla, kullanıcılar sürekli olarak şarj cihazlarına ihtiyaç duymaya başladı. Akıllı telefonlar, dizüstü bilgisayarlar, giyilebilir cihazlar ve taşınabilir şarj cihazları gibi birden fazla şarj edilebilir cihaza sahip olma durumu yaygınlaştı. Bu da toplam enerji tüketimini artırdı ve kullanıcıların cihazlarını daha sık şarj etmeleri gerekti. Pil ömrünü korumak için kullanıcılar şarj döngülerini daha iyi yönetmeye başladı. Bu, cihazların uzun ömürlü olmasına katkıda bulundu ve pil değiştirme maliyetlerini azalttı. Elektrikli araçların popülerliği arttıkça, şarj istasyonlarının sayısı ve şarj altyapısı da hızla genişledi. 2020'lerden itibaren, dünya genelinde daha fazla yüksek hızlı şarj istasyonu kurulmaya başlandı. Elektrikli araçların yaygınlaşması, enerji şebekesi üzerindeki yükü artırdı ve şarj ekonomisinin enerji yönetimi ve talep yanıt programlarıyla entegre edilmesini gerektirdi. Elektrikli araçların çift yönlü şarj teknolojisi, şebeke dengelemesi için kullanılabilecek enerji kaynakları olarak görülüyor. Bu, araç sahiplerine ek gelir ve enerji tasarrufu sağlama potansiyeli sunuyor.
TÜRK TELEKOM VE ASPİLSAN YERLİ LİTYUM BATARYA İÇİN İŞ BİRLİĞİ YAPTI
Türk Telekom, yerli ve millî teknoloji çözümleri üretme vizyonuyla ASPİLSAN Enerji ile yerli lityum bataryaların geliştirilmesi ve ticari kullanımı konusunda önemli bir iş birliği gerçekleştirdi. Yıllar önce başlayan iş birliğinde ASPİLSAN Enerji'nin Türk Telekom mühendislerinin de desteğiyle geliştirdiği lityum batarya, ilk kez Türk Telekom'un canlı şebekesinde denenerek, ticari olarak kullanılmaya 2022 yılında başlandı. Türk Telekom, haberleşme teknolojilerinde yerli ve millî üretimin payını artırmaya yönelik projelere desteğini sürdürüyor. Bu kapsamda Türk Telekom, batarya tasarımı ve üretimi konusunda Türkiye'nin ilk ve tek, Avrupa'nın ise ilk üretime geçecek silindirik lityum iyon pil üretim tesisini hayata geçirmeye hazırlanan ASPİLSAN Enerji ile iş birliği yaptı. ASPİLSAN Enerji'nin Türk Telekom mühendislerinin de desteğiyle geliştirdiği lityum batarya, Türk Telekom'un canlı şebekesinde ilk kez denendi ve ticari olarak kullanıma sunuldu. Türkiye'nin ilk ve Avrupa'nın en büyük lityum iyon batarya üretim üssünü Kayseri'de kurmaya hazırlanan ASPİLSAN Enerji'nin, doğrudan telekomünikasyon sektörüne yönelik geliştirdiği yeni nesil lityum bataryalar, daha uzun ömürlü, yüksek performanslı ve daha hafif olarak üretildi.