Sağlıklı, mutlu, huzurlu, barış ve kardeşlik içinde nice bayramlara. Bayramla gelen manevi iklimin, siyasette sertliği ve gerilimi sona erdirmesi...
Siyasi üsluba yansıması dileğiyle. Bayramda... Sahaflardan aldığımız bir kitaba göz gezdirdik:
"Hazır Cevaplar... Cüneyd Suavi... Selim Gündüzalp... Ali Suada... Zafer Yayınları."
Namık Kemal, Rodos Mutasarrıfı iken, mezarlığın etrafına duvar örülmesini isteyenlere demiş ki:
- Buna lüzum olduğunu sanmıyorum... Çünkü, içerdekiler isteseler de dışarı çıkamazlar... Dışardakiler, yalvarsan da içeri giremezler.

***

HELAL PARANIN TADI

Osmanlı dönemi... Padişah Birinci Mahmut, boş vakitlerinde kuyumculukla uğraşırmış... Kafasını dinlendirmek için. Bir gün, veziri yanına gelmiş:
- Sultanım... Bütün hazine sizinken, niçin böyle uğraşıp, zahmete giriyorsunuz?
- Bre vezir... Çok kaba bir laf edersin... Milletin hazinesi yine millet içindir... Benim çalışmam ise alın teri dökülerek kazanılan helal paranın tadını unutmamak içindir.

***

İŞTE MEHMET AKİF

Birinci Dünya Savaşı öncesi... Genç Mehmet Akif, çok ateşli... Heyecanlı. Gazetede yazı yazıyor... Zehir zemberek... Yönetimi eleştiriyor. Bir gün... Bir arkadaşı ile birlikte kuru fasulye yerken... Bakanlık yetkililerinden biri geliyor. Nazik bir üslupla... "Yazılarında ileri gitmemesini" söylüyor.
Mehmet Akif öfkeleniyor:
- Git nazırına (bakanına) söyle... Kendilerini düzeltsinler... Bu gidiş devam ettikçe bizi susturamazlar... Ben kuru fasulye yemeye razı olduktan sonra, kimseden korkmam.

***

SİYASETÇİNİN ÖLÜMÜ

Ünlü bir Fransız yazarına sormuşlar:
- Bir politikacının yaşayıp yaşamadığı nasıl anlaşılır?
- Ağzına bakacaksınız... Kapalıysa ölmüş demektir.

***

UÇAK KORKUSU

Faruk Nafiz Çamlıbel... Cumhuriyet döneminin önemli şairlerinden... Milletvekilliği de yaptı. Milletvekili iken sık sık İstanbul'dan Ankara'ya gidiyor... Dönüyor... Ama uçakla değil.
Zira... Uçağa binmekten korkuyor. Arkadaşlarından biri "Korkma" diyor:
- Ecel gelmeyince bir şey olmaz.
- Ecelimin gelmesinden korkmuyorum... Korkumun sebebi, uçak havada iken pilotun ecelinin gelmesi.

***

DOST VE DÜŞMAN

Vatan şairi Namık Kemal'e sormuşlar:
- En samimi dostunuz ve en şiddetli düşmanınız kimdir?
- İnsanın en samimi dostu ve en şiddetli düşmanı yine kendisidir.

***

ŞAİR MAHKEMEDE

Necip Fazıl Kısakürek... Ünlü şair... İdeolog... Mücadeleci. Mahkemeler... Cezaevi... Hiç umurunda değil. Bir gün... Yargılama sırasında... Hâkim, "Bak" der:
- Seni bundan böyle bir daha burada görmeyeceğim... Öyle değil mi?
- Hâkim Bey... Yoksa istifa mı ediyorsunuz?

***

BOŞ KAFA

Fahrettin Kerim Gökay... Profesör... Doktor... Eski İstanbul Valisi... Milletvekilliği ve bakanlık yaptı. Prof. Gökay'a bir gün, bir hasta gelir:
- Doktor Bey... Baş aşağı durduğum zaman, kan başıma hücum ediyor... Ayakta durduğum zaman ise ayaklarıma hücum etmiyor... Neden?
- Sebebi çok basit dostum... Ayaklarınızın içi boş değil de ondan.

***

SELAM DUR!

Ahmet Vefik Paşa... Diplomat... Yazar... Sadrazamlık (Başbakanlık), Maarif Nazırlığı (Millî Eğitim Bakanlığı) yapmış bir devlet adamı.
Göreve, yanında koruma olmadan gidermiş... Halkın içinde... Rahat...
Kimse onun yürüdüğünün farkında değil. Aradan bir süre geçtikten sonra; Paşa... Koruma görevlilerinin arasında gidip gelmeye başlamış.
Bu defa... Ahmet Vefik Paşa geçerken...
Herkes selam duruşunda. Paşa... Korumalara dönermiş:
-Siz de onlara selam verin... Onlar beni değil, sizi selamlıyorlar.

***

AŞÇIBAŞI

Padişah İkinci Abdülhamid'in aşçıbaşısı, devlet yönetimi ile ilgili düşüncelerini ve önerilerini kâğıda döker. Ve... Padişaha gönderir. Padişah hemen adamlarından birini çağırır:
- Bizim aşçıbaşı devlet işleriyle meşgul olmaya başlamış... Git, sadrazama söyle, bana bir tatlı yapsın.

***

HAZRETİ ÖMER ADALETİ

Hazreti Halid... İslam Orduları Komutanı... Bir şaire bahşiş verir... Ama ölçüyü kaçırır... Yüksek bir bahşiş. Halife... Hazreti Ömer... Bunu duyar ve Hazreti Halid'i çağırır:
- Bu parayı kendi kesenden verdiysen, seni israfla suçluyorum... Devlet kesesinden verdiysen, emanete ihanetle suçluyorum... Her iki durumda da görevden alınman gerekiyor.

***

AHİRETE YATIRIM

Hazreti Ömer bir gün camide namaz kılarken... Cemaatten biri dikkatini çekmiş. Adam... Namazı çok hızlı kılıyormuş... Ve sonra da dua ediyormuş:
- Allah'ım... Ahirette beni hurilerle evlendir.
Hazreti Ömer, tebessüm ederek, adama seslenmiş:
-Bedeli az ödedin ama... Yatırımı iyi yaptın.

***

NAMUSLU OLMANIN YOLU

Antisthenes... Milattan önce yaşamış düşünür... Filozof Sokrates'in öğrencisi. Sormuşlar:
- Namuslu olmanın yolu nedir?
Yanıt vermiş:
- Seni yakından tanıyanlara, ne gibi hatalarının olduğunu sormaktır.