Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Varlık Fonu Raporu

Hemen yazının başında belirteyim... Türkiye Varlık Fonu Raporu (2019) kısa süre içinde TBMM'ye sunulacak. Bağımsız denetim şirketince hazırlanan rapordan sonra Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu da raporunu tamamlandı. Rapor, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın imzasının ardından sevk edileceği Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda ele alınacak
Bu noktada, son bilgilendirme ise 30 Aralık 2020 tarihli. Meclis Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel'in soru önergesine verdiği cevapta, Covid-19 salgınının olumsuz etkileri nedeni ile Cumhurbaşkanı tarafından görevlendirilen, alanında uzman merkezi denetim elemanlarınca yapılan denetimin henüz tamamlanmadığına işaret ediyor. -Ki o rapor da son halini aldı- Bilgiç, süreçle ilgili olarak da Meclis'in denetim yetkisini engelleyen bir durumdan değil, geciktiren durumdan söz edilebileceğini kayda geçiriyor.
Özetle...
TVF'nun 2019 yılı performansına dair çok yönlü denetim raporları, anlaşılabilir üç aylık gecikmeyle TBMM'nin gündemine gelecek. Ve epeyce ezber de bozulacak.

***

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz


A HABER... DEMİR LEBLEBİ GİBİ SÖZLER

AİHM'in, Selahattin Demirtaş hakkında verdiği, hukuki olmaktan çok siyasi tarafı ağır basan kararı tartışıladursun, önceki gün A Haber'de, bir kitap yazılsa meseleyi bu kadar çarpıcı biçimde özetleyemeyecek "demir leblebi" gibi sözler vardı. Bu, 6-8 Ekim kalkışması sırasında PKK'lı terör yandaşlarınca oğlu (Hasan Gökgöz) şehit edilen acılı baba Mehmet Gökgöz'ün isyanıydı.
Mehmet Amca, Demirtaş'a barış madalyası takmaktan söz eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, "Senin de oğlun var, sana sesleniyorum! Acaba Selahattin Demirtaş senin oğlunu şehit etseydi yine böyle barış madalyası takar mıydın?" diye sordu.
Bununla da kalmadı, "Selahattin Demirtaş içeride diyorlar. Bizimki de mezarda, toprağın altında! Gel onu çıkar. Ona ne takacaksın?" diyerek, her türlü taktik siyaseti bitiren nihai çerçeveyi çizdi.
Öyle ya...
İnsan hakları kim için? Kalleşçe öldürülenlerin yaşam hakkından söz eden neredeyse yok. Ölüm çağrısının sahiplerini ise savunan çok... Ne acı!

***


ANLASANIZA, "15 TEMMUZ MİLATTIR..."

Son günlerde yeniden servise konulan tartışma başlıklarına bakınca, belirli çevrelerin siyasi bilinçaltının gün yüzüne çıktığına tanık oluyoruz. Kamuda başörtüsü hazımsızlığından darbe imasına kadar varan bu savrulmuşluk bizlere, her şeye rağmen dikkatli ve uyanık olmamız gerektiğini gösteriyor. Hala anlamadıkları veya anlamak istemedikleri husus, 15 Temmuz'un bir milat olduğudur! Yani demokrasiye, demokratik kazanımlara el ve dil uzatmaya kalkışanlara bu milletin canı pahasına karşı koyabileceğini bir türlü hesaba katmıyorlar.
Yeri gelmişken...
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra sadece Suriye sahasında terör koridorunu parçalamak için TSK'nın gerçekleştirdiği 4 büyük harekata değinerek, "Dünyada hiçbir ordu bunu başaramaz" sözünün altını çizelim ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, 15 Temmuz sonrası TSK reformu konusundaki stratejik tercihleri nedeni ile teşekkür edelim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA