Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün Siirt'teydi.
Önce, 1997'de hapishaneye girmesine neden olan o meşhur şiiri aynı meydanda bir kez daha okudu.
Aradan geçen 22 yılın ardından Erdoğan'ın vardığı noktayı düşününce bu olayın bir sıçrama olduğunu düşünüyorum.
Zira Erdoğan'ın gelecek hedeflerine yoğunlaşacağı cezaevine girerken arkasındaki seçmen desteğinin sandıktan ibaret olmadığını hissetmiş olmalı.
Okumasını ilerleyen yıllarda daha iyi yapsam da o dönem esen rüzgarı çok iyi hatırlıyorum...
"Mevzuu ayıkmış" her kesimden demokrat kendisine arka çıkmıştı. İçinde Erdoğan'ın ceza almasına neden olan şiirin de bulunduğu albüm en çok satanlar listesinde bir numaraydı!
O günlerde biz solcuların kasetlerini elimizden düşürmediğimiz rahmetli Ahmet Kaya bile 28 Şubat'a cesurca direnen bu demokrat siyasiyi cezaevine şarkılarla uğurluyordu!
***
Erdoğan cezaevinden çıktıktan sonra bu yükselen dalganın kendisini taşıdığı yerde sonunu düşünmeden
cesur adımlarına devam etti.
Türkiye'yi dünyada bir üst lige taşıdı.
ABD'den bağımsız, sadece Türkiye'nin çıkarlarını gözeten askeri,
ticari ve siyasi politikalar geliştirmenin
hayal olmadığını ortaya koydu.
Dahası siyasetçilerin ödemesi gereken
bedelin eşiğini yükseltti.
27 Nisan e-muhtırasında, 15 Temmuz darbe girişiminde, geçmişteki siyasilerin yaptığı gibi
"seçmenin emanetini" darbeci ajanlara teslim etmedi.
Halkıyla birlikte sokakta, demokrasi ve sivil siyaset için direnmeyi asgari sorumluluk olarak kaydetti.
***
Kuşkusuz, Erdoğan'ın 2009'daki "
one minute" çıkışından sonra en cesur hamellerinden biri de
Çözüm Süreci'ydi.
"Eyvah! Türkler bu işi aralarında çözecek" diye telaşa kapılan "üçüncü tarafın"
PKK ve
FETÖ eliyle provake ederek bitirdiği bu hamle,
Kürtlere Ankara'nın kendi devletlerinin de başkenti olduğunu hatırlattı. Devletin PKK ile kendilerini ayırdığını hissettiler. Ülkenin
Kürt değil PKK sorunu olduğunu gördüler.
Kürt vatandaşların PKK'lı teröristlerin kentlerinden sökülüp atılması sürecindeki
yurtsever tavırları bu etkinin sonucudur.
Erdoğan'ın Kürtlerle karşılıklı muhabettini sorgulamaya kalkan
okyanus ötesi faşistler, Siirt mitingini izlerken
sözünü ettiğimiz
süreçte ne yaptıklarını düşünmüşler midir dersiniz?