Bu neyin sevinci kahraman?
Doların yükselişini sürdürdüğü dakikalarda CNN Türk'ün "ekonomisti" Emin Çapa "çocuklar gibi şendi." Gün boyu Twitter sayfasından doların "ne kadar da yükseldiğini" ve "ne kadar da yükseleceğini" dakikada 15 twitle takipçilerine duyuran Çapa bir ara hızını alamayıp yoldan çıktı.
"Dolar 3.46'yı aştı. Ne oldu dolar sevgisi vatan sevgisini geçti mi? 'Tankların önüne yatarız, dolarımızı satmayız' mı?
Kahramanlar nerede?" Çapa vatandaşlardan gelen tepki üzerine bu densiz mesajını silmiş.
İstediğiniz kadar silin.
Ülkesi zor durumdayken, havaya dolar saçanları hiç unutmayacağız.
Hele hele "doların zaferine" 15 Temmuz'un rövanşıymış gibi sevinenleri asla...
***
Nerede kaldıysak oradan
Hatırlayın, ABD seçimleri öncesi tüm ekonomistler, ağız birliği etmişçesine Trump'ın seçilmesi halinde doların değer kaybedeceğini söylüyorlardı.
Bu da bir spekülasyon muydu, bilemiyorum.
Ama tam aksi oldu.
Trump başkanlığı beklerken dünya piyasalarıyla birlikte Türkiye'de de dolar yükselmeye devam ediyor.
Konu elbette TÜSİAD'ın da gündeminde. Zira bildiğiniz üzere en çok dolar onlarda. Dernek Başkanı Cansen Başaran Symes çare olarak, OHAL'in kaldırılmasını ve laikliği gösteriyor.
OHAL'i sokakta pazarda hissedemiyoruz ama Symes-Picot gillerin OHAL'e karşı çıkmalarını anlıyoruz.
Neticede bugün Fetöcülükten içerde olan işadamlarıyla "ticaret" de yapıyorlardı.
"İşleri" aksadı. Hem Allah korusun OHAL falan derken kim bilir ne ilişkiler saçılacak ortaya.
Ama şu laikliğin dolarla ilişkisini çözemedim doğrusu. Hangisi düşünce hangisi yükseliyor? Kaldı ki, 15 Temmuz'da kendilerine ılımlı İslamcı diyenlerin askeri darbesini püskürtmüş bir ülkeye, halka laikliği hatırlatmak da neyin nesi?
Evet, bugünlerde dolar üzerine konuşan herkesin "başka bir hesabı" var.
Kimi spekülasyon peşinde...
Kimi krizi fırsata çevirmeye çalışıyor, kimi aklanmaya...
Peki, doları olmadığı halde krize sokulmaya çalışılan vatandaş ne yapacak?
Öyle ya herkesin ülkesi için bozduracak doları yok.
Ama her şey dolarla değil.
Onlar da sadece, bir süredir yaratılan korku iklimi nedeniyle "ara verdiği" hayatlarına kaldıkları yerden devam edecekler. Yani kemer gevşetecekler.
Planlarını tekrar önlerine koyacaklar.
Erteledikleri yatırımları, harcamaları gerçekleştirecekler. Evse ev, arabaysa araba, tatilse tatil...
Zira kendisine "harcama, ekonomik hayatı durdur, dolar al" diye akıl verenlerin kazandığı bir Türkiye'de, "değerini koruduğu o parasıyla" alabileceği hiçbir şey olmayacak.
Evet, sadece hayatımıza devam edeceğiz.
İnadına ama başkaları için değil kendimiz adına...