Türkiye'nin en iyi haber sitesi
KEREM ALKİN

ABD ve ‘Yükselenler’ dünyayı taşıyor

Uluslararası teşkilatlar her üç ayda bir küresel ekonomiye yönelik öngörü ve tahminlerini gözden geçirmek zorunda kalıyorlar. Küresel jeopolitik ve jeoekonomik gerginlikler o kadar derin bir belirsizlik ortamına sebep oluyor ki, uluslararası ekonomi çevrelerinde öngörüler iyimserlik ile kötümserlik arasında hızlı geçişler gerçekleştiriyorlar. OECD ve G20 ülkeleri arasında kamu borcunun GSYH'ya göre 2023 sonunda 2007 sonuna göre oranı daha düşük olan tek ülke Türkiye. Bu durum alkışlanması gereken, dikkate değer bir başarı. Japonya 90 puan, ABD'de 45 puan İtalya ve Fransa 40 puan, zaten hayli yüksek olan kamu borcu oranlarının yükselmesini engelleyememişler. Kamu borcunun GSYH'ya oranında OECD ortalaması 120 puan ve 2007'ye göre 30 puan üzerinde. Türkiye'nin oranı yüzde 40 civarı ve 2007'nin birkaç puan altında.
OECD'nin 2 Mayıs'ta yayınladığı son ara dönem 'Küresel Ekonomik Görünüm' Raporu, dünya ekonomisine yönelik 2024 yılı küresel büyüme oranı tahminini yükselterek yüzde 3,1 olarak açıkladı. OECD ortalaması ise yüzde 1,7. Türkiye'nin 2024 yılı yukarı revize edilmiş büyüme tahmini ise, OECD ortalamasının iki katı olarak, yüzde 3,4. G7 ülkeleri arasında yüzde 2,6 büyüme beklentisi ile ABD ve G20'nin 'Yükselen' ekonomileri olarak Hindistan, Çin, Endonezya ve Türkiye 2024 yılı küresel büyüme performansına en kritik önemdeki katkıyı sağlayan ülkeler olarak öne çıkıyorlar. ABD ve 'Yükselenler' Avrupa'nın önde gelen ekonomilerinden ve AB'den kaynaklanan yavaşlamayı ciddi ölçüde dengelemekte. Bununla birlikte, küresel kredi ve konut piyasalarında sıkılaşan finansal koşulların da küresel büyüme üzerindeki olumsuz etkisi not alınmakta.
Ayrıca, küresel jeopolitik ve jeoekonomik gerginliklerin küresel ticareti zayıflatıcı etkisi de küresel büyüme performansını aşağıya çekiyor. Bu zorlu tabloya rağmen, Ticaret Bakanlığımızın açıkladığı nisan ayı ihracat verileri, Türk ihracatçısının bu zorlu tabloya direndiğini ve ihracat hacmimizi korumak için 5 kıtada mücadelesini sürdürdüğünü gösteriyor. Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı bir yanda, Panama Kanalı bir yanda, nakliye maliyetlerini keskin bir şekilde artırarak ve teslimat sürelerini uzatarak, hem üretim programlarını aksatmış, hem de maliyet-fiyat baskılarını artırmış durumda. Küresel büyümeyi ve küresel ticareti yeniden canlandırmak adına yapısal reformlar ve politikalar konusunda daha fazla kararlılığa ihtiyaç olduğunu belirtiyor OECD. Aynı zamanda da, çok taraflı küresel sisteme duyulan güvenin ve ortak çözüm üretme kapasitesinin de iyileştirilmesi gerekmekte.
Mevcut koşullar, 2024-2030 arası, uzun vadeli büyüme ve yaşam standartlarındaki iyileşme beklentilerinin halen mütevazı olduğuna işaret ediyor. Oysa, küresel ticaretin ihtiyaç duyduğu yeni lojistik koridorları için, temiz ve yenilenebilir enerjiye geçiş için, dünyadaki temiz su kaynaklarının korunması ve biriktirilmesi için, alt ve üst yapı yatırımlarındaki artışı sürdürülebilir kılmak, küresel ölçekte işgücünün ve bilhassa istihdam imkanı bekleyen işsizlerin yeni meslek ve alanlara yönelik becerilerini geliştirmek, yenilikçiliği yoğunlaştırmak gerekiyor. Küresel büyümeyi ivmelendirecek en kritik başlıklarında birisi teknolojik ilerleme. 'Agresif Sanayi Politikaları' ile verimlilik ve üretkenlik artışını teşvik etmek ve bu sayede istihdamı artırmak için daha güçlü politika eylemlerine ihtiyaç var.
Bunun yanı sıra, başarılı ve uygun maliyetli bir 'iklim odaklı' dönüşüm için inovasyon hayati önem taşıyor. Temiz enerji, sıfır karbon, sıfır atık odaklı araştırma çabalarının çoğunluğu halen özel sektörde yürütülmekte. OECD hükümetlere, ulusal yatırım stratejilerine bağlı olarak, bu alanlarda kamu çabalarının arttırılmasını ve reel sektörün daha da cesaretlendirilmesini öneriyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA