Türkiye'nin en iyi haber sitesi
KEREM ALKİN

Küresel Gelecek ve ‘Enerji Verimliliği’

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Küresel ekonomi-politik sistem tarihinin en kritik yeniden yapılanma sürecinden geçiyor. 2. Dünya Savaşı'nın bitimiyle birlikte inşası başlamış ve 1950'lerin ortalarında tamamlanmış 'Küresel Düzen' büyük sınamalar ve meydan okumalarla karşı karşıya. Tüm bu tablonun ortasında, bağlantılı bir diğer kritik sorun da küresel ve bölgesel ekonomi-politik fay hatlarında biriken basınç. Dünya bir yandan 'enerji arz güvenliği savaşı'na, bir yandan da 'iklim krizi'ne çözüm üretme gayretinde. İki kritik küresel meselenin en etkili, en sürdürülebilir çözüm başlıklarından birisi ise 'Enerji Verimliliği'.
Çünkü, küresel kara toprağında ve okyanuslarda küresel ısınmanın 1,5 dereceyle sınırlanması suretiyle yeryüzünü sonuçları ağır olacak bir iklim felaketinden kurtarmanın da 'enerji bağımlılığı'nı önde gelen 40 ekonomi için bir ekonomi-politik zafiyet riski olmaktan çıkarmanın en kalıcı çözüm başlıklarından birisi 'Enerji Verimliliği'nden geçiyor. Çünkü, BM verilerine göre 2023'de 8 milyarı geçmiş olan dünya nüfusu 2050 yılına kadar 2 milyar daha artarken, enerji talebinin önümüzdeki 25 yıl yüzde 33 artması bekleniyor. Dünyanın önde gelen 40 ekonomisi için 'enerji ihtiyacı'nı jeopolitik ve jeoekonomik bir zafiyet başlığı olmaktan çıkarmanın yolu, 'yerli kaynaklar'a dayalı enerji üretimi ve 'enerji verimliliği'den geçiyor.
Dünyayı bir iklim felaketinden ve yüksek enerji talebinin sebep olacağı jeopolitik- jeoekonomik gerginliklerden kurtarmak için, küresel enerji tüketimini yüzde 31 azaltmak gerekiyor. Üstelik, küresel sürdürülebilir büyümeyi engellemeden. Çünkü, yaşam standartlarının iyileşmeye devam etmesi, kalkınmanın sürmesi, alt ve üst yapı yatırımları için gerekli finansman kaynağının yeterli olabilmesi için dünyanın katma değer üretimini arttırmaya devam etmesi gerekmekte. Bu nedenle, küresel ekonomik çıktıyı azaltmadan, 'enerji verimliliği' sayesinde küresel ölçekte yıllık enerji maliyetlerinde 2 trilyon dolardan fazla tasarruf sağlanması gerekiyor ve 2030 yılına kadar 'enerji verimliliği' alanındaki başarının 2'ye katlanması gerekiyor.
Gerek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın, gerekse de Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığımızın 'aralıksız' enerji verimliliği alanında attıkları adımlar, geliştirdikleri projeler, düzenlemeler ve saha çalışmaları olağanüstü kıymetli. İki bakanlığımızın 'enerji verimliliği'ndeki başarılı çalışmaları Türkiye'nin son dönemdeki 'stratejik otonomi' başarısına son derece değerli bir hareket kabiliyeti ve Türkiye'nin tüm bir Cumhuriyet ekonomi tarihi boyunca en önemli hedeflerinden birisi olan 'cari işlemler fazlası veren Türkiye' hedefine, enerji ithalat faturamızın ciddi miktarda azalmasıyla, büyük katkı sağlıyor, sağlayacak.
Dünyanın önde gelen 40 ekonomisi 'enerji üçlemi' (trilemma) ile karşı karşıya iken, tüm ülkeler reel sektör ve hane halkına uygun fiyatlı enerji sağlamayı, ülkeleri için enerji arz güvenliğini garanti etmeyi ve sürdürülebilir bir enerji sistemine geçişi gerçekleştirmek için canla başla çalışırken, bir tarafta Türkiye'nin tüm yapı ve donanımlarında, 23 milyonu aşan bağımsız ünitesinde 'enerji verimliliği'ni en üst noktaya getirecek düzenlemeleri gerçekleştirmek, yatırım desteklerini sağlamak, enerji verimliliği alanında Türkiye'nin yapı malzemeleri ile, yazılımı ile, dijital sistemleri ile, donanımı ile, ar-ge ve teknoloji kabiliyetleri ile iddialı bir üretici ve ihracatçı ülke olmasını sağlamak, iki Bakanlığımızın öncelikleri arasında yer almakta. Bu nedenle, Ülkemizin bu alandaki başarılı çalışmalarına yönelik farkındalığı daha da güçlendirmek adına 9-10 Mayıs'ta Ankara Ticaret Odası'nın ev sahipliğinde gerçekleştirilecek 'Enerji Verimliliği Zirvesi' önemli katkı sağlayacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA