Küresel ısınma nedeniyle yaşadıklarımızdan belki, sanıyorum ben en çok
Çevre ve Orman Bakanlığı'na getirilen Veysel Eroğlu'nu izleyeceğim.
Enerji'deki tabii kaynaklar bölümü yani Devlet Su İşleri (DSİ), bu dönem ayrılarak Çevre Bakanlığı'nın içine yerleştirildi ki su için gerçekten çok yerinde bir adres oldu.
Susuzluk nedeniyle ülkenin başkentinin günlerce neler çektiğini herkes medyadan takip etti.
Megakent İstanbul'da ise her ne kadar su kesintileri başlamamış olsa da barajlardaki suyun giderek azalması herkesi tedirgin etmeye yetti.
Başbakan Erdoğan' ın Çevre Bakanlığı için Veysel Eroğlu' nu seçmesine şaşırmıyorum. Ne de olsa, Eroğlu, Başbakan Erdoğan'ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde, yani 1994 yılında İSKİ Genel Müdürlüğü yapmış ve susuz İstanbul' da yaptığı çalışmalarıyla Erdoğan' ın gözüne girmeyi başarmış.
Eroğlu'nun seçim kampanyasını yürüttüğü web sayfasında anlattığına bakılırsa, o dönemde 600 yeni tesis açarak, İstanbul'un su ve atıksu konularını çözmüş. Eroğlu, seçmenden oy isterken şöyle demiş:
"İşte ben, sizin evladınız Ve ysel Eroğlu, susuz İstanbul'u suyla buluşturmaya, Türkiye'ye 13 yılda 966 tesis kazandırmaya vesile olan biri olarak yine sizin desteğinizle önce Afyonkarahisarımıza sonra da bütün Türkiye ' ye hizmet yolculuğuna çıktım." Eroğlu, cümleyi epey uzun (!) tutmuş ama iddialı konuşmuş.
Bakalım Eroğlu böylesine önemli vaadini yerine getirebilecek mi?
Yeni Çevre Bakanı'nın su konusundaki deneyimi kuşkusuz İSKİ' yle de sınırlı değil. 2003'ten 2007 mayıs ayına kadar Eroğlu, DSİ Genel Müdürlüğü görevini yürütmüş ve yine web sayfasında anlatılanlara bakılırsa, bu dönemde DSİ' de 3.3 milyar YTL'lik tasarruf sağlayarak Kamu Kaynaklarını En Etkin Kullanan Kurum ödülünü bile almış.