Türkiye'nin en renkli sanayicisi merhum Sakıp Sabancı'yla 47 yıl aynı yastığa baş koyan hayat arkadaşı Türkan Sabancı, bir gün Antalya'yada Ceylan Ailesi'ne ait bir otele gider. Orada Ceylanlar'ın en büyük kardeş adına yaptırdıkları parkı görür ve çok etkilenir ve park yapmaya karar verir. Türkan Sabancı, 'Sakıp Bey'in ölümünden sonra bir şey yapmak istiyordum. O parkı görünce, ben de İstanbul'da bir park yapmaya karar verdim" diyor. Bir birinden güzel yemyeşil ağaçlar, bitkiler Türkan Sabancı'nın öylesine hoşuna gitmiş ki, İstanbul'a döner dönmez park için bir yer bulabilmek ümidiyle Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın kapısını çalmış.
İKİ BAŞKAN DA YER VERMEDİ
Sabancı Vakfı Başkanı ve genel sekreteriyle birlikte ziyaret ettikleri Topbaş, Türkan Sabancı'yı büyük bir memnuniyetle karşılamış. Gerisini Sabancı'dan dinliyoruz: "Bana, 'İlk defa bir bayan geliyor ve park yapmak istediğini söylüyor. Çok memnun etti beni. Uygun bir yer bulmak için hemen bakacağız' dedi. Ancak aradan günler, aylar geçti. Haber yok." Türkan Sabancı bunun üzerine bu kez de Sarıyer Belediye Başkanı Yusuf Tülün'ün kapısını çalmış. Büyük bir park yapmak istediğini, uygun bir yer bulup bulamayacaklarını başkana sormuş. Yusuf Tülün de aynı şekilde cevap vermiş. Çok memnun olduğunu ve konuyla hemen ilgileneceklerini söylemiş. Ancak sonu gelmemiş.
İSTANBUL'DAN ŞİKAYETÇİYİM
Özetle Türkan Sabancı, aylardır İstanbul'a yeşil, güzel ve büyük bir park kazandırmak için didinip duruyor. Ancak park yapacak yer bulamıyor. Sohbet ettiğimiz gün, "İstanbul'dan şikayetçiyim" demesi bu yüzdendi. "Bu ne kadar çok bina! Uçaktan bakınca doğru dürüst ağaç göremiyorum" derken, bir türlü gerçekleştiremediği parkın üzüntüsü yüzünden belli oluyordu.
Türkan Sabancı'yla bu sohbeti Marmaris'te gerçekleştirdim. Engelli oğlu Metin'le birlikte tatil yapıyordu...
* Eşiniz Sakıp Sabancı'nın yokluğuna alışabildiniz mi? 3.5 yıl olacak. Onun yokluğunu hissetmemek mümkün değil. Ancak gece uykuya daldığımda unutuyorum. Kendimi alıştırmaya çalışıyorum. Ama çok da mümkün olmuyor.
* Dışarıya az çıkıyordunuz. Şimdi bu durum değişti mi? Eskiye göre biraz daha fazla belki ama biliyor musunuz, artık bir davete giderken, ya da gezmeye çıkarken, benim gibi eşlerini kaybetmiş arkadaşlarımla birlikte program yapıyorum.
* Niye peki? Böylesi daha uygun oluyor ve bana da iyi geliyor.