Sol, 1970'li yıllarda "Kontrgerilla var" demiyor muydu? Ecevit, 1974 Kıbrıs Harekâtı sonrasında, dönemin Genelkurmay Başkanı Semih Sancar vasıtasıyla, finansman ihtiyacı doğduğu için Seferberlik Tetkik Kurulu'nun varlığını öğrenmişti. Savcı Doğan Öz, öldürüldüğünde (1978), Kontrgerilla'yı araştırıyordu. Ziverbey Köşkü'nde işkenceyi Kontrgerilla'nın yaptığı iddiasını unutacak mıyız? Sabri Yirmibeşoğlu, 6-7 Eylül olaylarında Özel Harp'i işaret etmedi mi?
Şimdi deniliyor ki: "Evet bir Kontrgerilla var ama bu yargılanan değil. Hani nerede 1 Mayıs'ın, Sivas'ın, Kahramanmaraş'ın failleri? Doğan Öz'ün, Bahtiyar Aydın'ın katilleri?"
Oysa, Ergenekon devam eden bir yapı. Bugünküler de, Danıştay baskınını gerçekleştirdi, Hrant Dink'i öldürdü, Zirve Yayınevi katliamını yaptı. Kara propagandayla ve istikrarsızlık yaratarak hükümeti devirmeyi amaçladı. Mustafa Dönmez'in ya da İbrahim Şahin'in evinde bulunan krokiler, Poyrazköy ya da Zir Vadisi'nden çıkan silâhlar ve mühimmat neyin nesiydi? Bence, her şeyi inkâr ederek, her delile sahte diyerek hatalı bir savunma yapıldı. Savunma bu yüzden, mahkeme nezdinde inandırıcılığını kaybetti.