Cenab-ı Hak bir Peygamberine vahi ile şöyle diyor: "Sabah kalkıp dışarı çıkarak yol almaya başla. Yolculuk esnasında beş şey göreceksin. O beş şeyi şu şekilde karşıla ve muamele eyle. 1- Karşına çıkan birinci şeyi yiyip yutacaksın. 2- İkincisini saklayacaksın. 3- Üçüncüsün koruyacaksın. 4- Dördüncü şeyi üzmeyeceksin. 5- Beşinci şeyden de kaçacaksın."
Peygamber bunları dinledikten sonra yola çıkar. Karşısında koskoca bir dağ belirir. "Bu dağ nasıl yenilir yutulur" diye tereddüde düşse de, Rabbinin emrettiğini yapmaya hazırlanır. "Mutlaka bunda bir hikmet, bir sır saklıdır" diye düşünür. O, dağa doğru, yemek için gittikçe, dağ küçülür ve nihayet bir lokma kadar olur. Bir çırpıda yutar o lokmayı.
Yoluna devam ederken, önüne bu sefer altından bir leğen çıkar. Leğeni alır, toprağa gömerek saklar. Biraz ilerleyince arkasına bakar. Leğenin saklandığı yerden çıktığını görür. Döner, yine saklar. Ama bu defa da başaramaz. "Vardır bunda da bir hikmet" diyerek, yola devam eder.
Bu sefer karşısına atmacadan kaçan bir serçe çıkar. Üçüncü şıkta, Allah'ın kendisine "Karşına çıkanı koru" dediğini hatırlar. Serçeyi koynuna koyarak gizler. Atmaca gelir, "Neden rızkımı elimden aldın?" diye sorar adama. "Aç karnımı nasıl doyuracağım?"
Tavsiyelerden 4'üncüsünün "Karşına çıkanı üzme" olduğunu hatırlayan adam, yiyeceğinden bir parça kopararak atmacayla paylaşır.
Yola devam ederken bir leş görür. Kokusu rahatsız edicidir. Hemen oradan kaçar.
Yolun sonuna gelmiştir. "Ya Rab" diye dua eder. "5 olay yaşadım. Bunların hikmeti nedir?"
Semadan bir nida gelir: "Ey Nebi, o beş şeyin hikmet ve tabiri şudur: 1) Dağ, öfkeye işarettir. Öfkeni yenmek istiyorsan ondan korkma ve kaçma. Öfkeni dışa çıkarma ve onu yut.
Öfke yutuldukça küçülür ve zararsız olmaya başlar. İş hayatında, aile hayatında bir taraf öfkeli ise öbür taraf su gibi olmalıdır; ta ki öfke ateşi sönsün. Eğer su değil benzin seçilirse, ateş, yani öfke büyür ve zarar verir. 2) Altın leğen senin güzel amellerindir. Onlar altın gibi kıymetlidir. Onları saklamak lazımdır. Güzel amelleri başkasına anlatırsan kıymeti düşer. Belki gurura ve kibire kapılma ihtimali vardır. Fakat sen saklamakla beraber başkaları onu dışarı çıkarırsa bundan da sana zarar gelmez. 3) Serçe sana teslim edilen emanettir. Emaneti koruman gerekir. En büyük emanet iman ve insaniyettir. Hayatımız, gençliğimiz, diğer sahip olduklarımız birer emanettir. Yani geri alınmak üzere verilen şeylerdir. 4) Senin üzerinde hakkı olanlar vardır. Allah'ın hakkı, peygamberin hakkı, anne ve babanın hakkı, diğer kullar ve canlıların hakkı. Bu hak sahiplerini üzmemek gerekir. 5) Kokmuş et gıybete işarettir. Gıybet güzel amelleri bozan bir şeydir."