Türkiye'deki baskılar delillendirilecek ya, işte size güzel bir fırsat: "Sen misin rektörü eleştiren..."
İki ayrı haber sunulmuş okura. Bunlardan biri, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi Mikail Boz'un, Dekan Yusuf Devran hakkında Ekşi Sözlük'e yazdığı eleştiri yüzünden okuldan uzaklaştırılmasıyla ilgili. Diğerinde ise, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Rektörü'nü, Evrensel gazetesinin Genç Hayat adlı ekinde yolsuzlukla suçlayan Orman Fakültesi öğrencisi Gizem Görnaz'ın, hapis cezasına çarptırıldığından söz ediliyor.
Bu gibi vakalar, CNN Türk'teki Medya Mahallesi'nin nasıl gözünden kaçar! Ayşenur Aslan onu hemen yakalar!
Ülke tam bir diktatörlüğe döndü canım... Baksanıza öğrenciler ağzını açtı mı, başlarına gelmeyen kalmıyor...
Oysa Mikail Boz ne yazmış Ekşi Sözlük'te: "Marmara İletişim'de dördüncü ayını tamamlamadan atı aldığı gibi Üsküdar müsküdar bırakmayan, dekanlığa yerleşen profesör. Üç ay önce onun 'tepeden inme' biçimde atandığını söylemiştim. Meğer herif 'marmara iletişimin mesihi' imiş..."
Böyle yakışıksız bir üslûp, üstelik kendisinden yaşça büyük ve mevki itibariyle üstün olan bir kimseye yönelirse, cezasız mı kalmalı? Sınırlar koymazsak gençlerimizi nasıl eğiteceğiz?
Gelelim Gizem Görnaz'a... O da, "Yakarım KTÜ'yü de yakarım" başlıklı makalesinde, bağış adıyla alınan 100 liraların üniversite yönetimi tarafından iç edildiğini yazıyor. Şöyle diyor: "Her dönem harç yatırırken ödediğimiz 25 liralar KTÜ Güçlendirme Vakfı adı altında rektör ve ekibinin cebine gitmiştir. KTÜ rektörü ve aynı zamanda vakıf başkanlığı yapan İbrahim Özen'in, bu paralarla 30 bin liralık halı, 80 bin liralık çay aldığı ve hatta kadın pedine varana kadar ihtiyaçlarını karşıladığı ortaya konmuştur." Gizem Görnaz'a basın yoluyla hakaret suçundan ceza veriliyor; cezası da erteleniyor.
Bu gibi haberleri "Eleştiren yanıyor" havasını vererek yayınlamak ne kadar doğru? Ama amaç "korku imparatorluğu" imajını takviye etmekse, bence çok doğru. İyi yerden kaşıyorlar.