Unutmayalım ki, İlker Başbuğ zamanında kara propaganda yapan eski siteler yürürlükten kaldırıldı ama bununla yetinilmedi, -İrtica ile Mücadele Eylem Planı, Taraf gazetesinde 12 Haziran 2009'da yayınlandıktan sonra- bu sitelerin bütün arşivi, geri gelmeyecek biçimde 35 kez silindi; deliller karartıldı. Ayrıca, askeri bilirkişi, Dursun Çiçek'in görev yaptığı Bilgi Destek Dairesi'nin 3. Destek Şubesi'nde kullanılan 14 bilgisayar ve bağlı oldukları sunucularda sadece "Sabetaycı" anahtar sözcüğünü kullanarak bir tarama yaptı; İrtica ile Mücadele Eylem Planı isimli belgenin izine rastlanmadığını açıkladı. Bu da bir başka delil karartma teşebbüsüydü. Buna dayanarak, İlker Başbuğ, İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nı "kâğıt parçası" olarak kamuoyuna takdim etti. Örtbas çabalarında İlker Başbuğ'un gayretlerini görmemek mümkün mü?