Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HİLAL KAPLAN

Kılıçdaroğlu’na dokunma

Kılıçdaroğlu, yaptığı bir meydan mitinginde "Benim adımı yolsuzlukla anarsan ananı... Gerisini söylemeyeyim" demişti.
Daha bu sene çiftçilere yönelik "AKP'ye oy veriyorsan, açlığı ve yoksulluğu hak ediyorsun" diyen de Kılıçdaroğlu'ydu.
Öğretmenlere yönelik, üstelik Öğretmenler Günü'nde, "Hala bu hükümetin peşinden giden öğretmen varsa, kimse kusura bakmasın ben ona öğretmen demem" diyen de Kılıçdaroğlu'ydu.
PKK'ya karşı Afrin operasyonuna destek verdikleri için sanatçılara "Yalakadan sanatçı olmaz. Sanatçı dik durur, gücün karşısında eğilmez" diyen de Kılıçdaroğlu'ydu.
Liste kabarık, daha sürer. Ama diyeceğim o ki, hem negatif siyasetin dibini sıyırıp hem de kutuplaşmadan dert yanmanız beyhude.
Çorum'da Kılıçdaroğlu'nun selamına selam veren ama pusetteki çocuğuna doğru yürüdüğü için "Çocuğuma dokunma" tepkisi veren kadın, Odatv ve Halk TV işbirliği ile oturduğu mahalle ve kimlik bilgilerine kadar ifşa edildi. Provokasyon çıkarmak için sadece kapı numarasını söylemedikleri kaldı.
Hızını alamayan ByLock İsmail de "Devlet devlet olsaydı, o çocuğu onun elinden alırdı. Rezil kadın" diyebildi. Sanıyorum İsmail Saymaz'ın kendi çocuğu yok. Çünkü baba olsaydı, bu lafları bu kadar kolay etmezdi diye inanmak istiyorum.
Ancak demek ki bir CHP iktidarı olsa ve birisi çocuğunun CHP lideri ile fotoğraf vermesini istemese, o çocuğu aileden alacak vicdansız bir zihniyet ile karşı karşıyayız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın merhum annesine edilmiş namussuz bir küfürü sayfasında paylaşan CHP İstanbul İl Başkanı'nı veya Cumhurbaşkanı konvoyuna orta parmağı ile hareket çeken kadını nasıl da cansiperane savunduğunuzu unutmadık. Biraz tutarlılık, biraz da edep bekliyoruz.
"Çocuğuma dokunma" diyen kadını haklı çıkaran sizsiniz. Maalesef bunu göremeyecek kadar kör olan da sizsiniz.

***


HAYSİYETİNİZ NEREDE?
Sosyal medyada bir video dolaşıyor. Kabil Havaalanı çevresinde Amerika'nın kedilerini kabul etmesi için bekleyen Afganlara hitaben bir adam konuşuyor:
"Durumunuzu gördüğümüzde üzülüyoruz. Erkek ve kız kardeşlerimiz caddelerde uyuyorlar. Eviniz, bir hayatınız yok mu? Kimse benden daha yoksul değil. Cebimde 10 dolar bile yok. Olan da borç. Burdaki Talipler hiçbir şey yiyip içmeden buradaki Amerikalılarla muhatap oluyorlar. Sizin milletinizle sorununuz nedir? Onlar da sizin gibi Afgan. Şerefimiz nerde? Haysiyetimiz nerde? Bugün çaresizce Amerikalılara sarılıyorsunuz. Sizi almaları için direniyorsunuz. Ne büyük utanç! Kölelik veya izzeti seçmek size kalmış. Amerikalılar ülkemizi terk ediyor çünkü onları terk etmeye mecbur kıldık. Onları eski silahlarımızla yenilgiye uğrattık. Bu savaşı iman, ibadet ve izzetle kazandık. Binlerce tanklarını arkada bıraktılar. Yüksek teknolojili silahlarını bıraktılar."
Sanırım Taliban üyesi olan hatip haklı. Amerika geride 85 milyar dolarlık silah, askeri araç ve teçhizat bıraktı. Taliban, Amerika'yı otuz yıllık silahlarla dize getirdi. Fakat havalimanında bekleyen insanları kazanmak da yine onların sorumluluğu. Kendi insanlarını ikna etmek, onlarla birlikte yeni bir toplum inşa etmek, milli uzlaşıyı ihya etmek yeni yönetimini sorumluluğu.
Son terör saldırıları, uluslararası toplumu yeni yönetime el uzatmaya itecektir. Yeni yönetim de bu zemini kendi toplumu nezdinde meşruiyetini pekiştirmek için kullanacak mı, güç sarhoşluğuna mı kapılacak; birlikte göreceğiz.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA