Üç erkek çocuk...
Yağmurda saçak altına sığınmışlar, ellerindeki çeyrek ekmeklerin içini birbirlerine gösterip gülüşüyorlar.
"Kokoreci koklatmışlar" diyor biri, "Kokoreç kokan domates ve baharat yiyoruz."
Kaç lira verdiklerini soruyorum...
190 liraymış...
Sekizinci sınıf öğrencisi üçü de...
Gülüşüp itişmelerine takılmak yanlış olur; aslında günümüzün çöken "ticaret ahlakı" üzerine fena hâlde yaralayıcı bir ders alıyorlar...
Hemen yakında bir yer işaret ediyorum, bari oradan yeseydiniz, biraz içinde kokoreç olurdu diye...
"Alıştık abi" diyor biri; "Bizim kantinde de böyle, sucuk yok, salam yok, kaşar yok ama adı karışık tost."
***
Tam bunun üzerine...***
Diyeceksiniz ki...***
En fenası ne biliyor musunuz?
Boş vermişlik...
Ergen davranışları üzerine yapılan araştırmalar da geleneği doğruluyor; yetişkinlerin "Boş verin, bu işler hep böyle!" söylemleri çocukların sosyal gelişimini çok kötü etkiliyor.
***
NOT DEFTERİ
Ben eski bir insanım. Anlaşmamıza imkân yok. İnsanların paradan başka şeylerle de mesut olacaklarına inanarak yaşadım. O kanaatle öleceğim... (R.N. GÜNTEKİN / Yaprak Dökümü)