Hayattan bunalmış hissettiğinizde ve dengeyi koruyamadığınızda ortaya çıkan bir durumdur tükenmişlik sendromu. Evde, işte ya da okulda uzun süreli duygusal, fiziksel veya zihinsel stres yaşayan herkesin başına gelebilir. Mutsuz, enerjisiz ve sürekli olumsuz düşüncelerle dolu olduğunuzu hissediyorsanız yalnız değilsiniz. Hatta sadece Türkiye için geçerli değil bu durum. Araştırmalara göre dünya çapında çok sayıda insan tükenmişlik sendromu belirtileri yaşıyor.
Dünyada insanların yarısından fazlasının tükenmişlik sendromu yaşadığı düşünülüyor. Günlük yaşamınızı zorlukla idare ederken aynı zamanda tüm dünyanın yükünü omuzlarınızda taşıyormuş gibi hissedebilirsiniz.
Genel olarak üç tür tükenmişlik durumu bulunur:
Çaresiz, hüsrana uğramış hissedildiğinde ve zor, stresli durumlara çözüm bulunamadığında
Tutkulardan uzaklaşıldığında, kişiliğe uygun yaşanamadığında
Sağlığın ve kişisel yaşamın hiçe sayılmasına neden olacak kadar başarı dürtüsü ve çabaya odaklanıldığında
BELİRTİLER FİZİKSEL OLARAK KENDİNİ GÖSTEREBİLİR
Tükenmişlik sendromu belirtileri farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Bazı belirtilerin farkına varmak zorken bazıları da daha kolay tespit edilebilir. Mesela fiziksel belirtiler. Bildiğiniz gibi zihinsel ve fiziksel sağlık bağlantılı. Zihinsel olarak sorun yaşıyorsanız mutlaka fiziksel belirtiler görürsünüz. Baş ağrısı, iştah değişiklikleri, gastrointestinal sorunlar, odaklanamama ve sosyalleşememe, uyku bozuklukları ve kronik ağrılar gibi belirtiler stres seviyenizin maksimuma çıktığına işaret eder.
Farkında olmayabileceğiniz ama sizi zihinsel olarak zorlayan tükenmişlik belirtileri ise; fazla çalışmaya yönelme, kişisel ihtiyaçların ihmal edilmesi, endişe veya sinirlilik hali, iç boşluğu veya umutsuzluk hissi, sürekli yetersizlik duygusu ve belirlenmiş olduğu düşünülen standartların karşılanamayacağı korkusu yani imposter sendromu.
DURUMUNUZUN FARKINDA OLUN
Herkesin stres yükü için farklı bir kapasitesi vardır. Yaşamın zorlukları başa çıkma yeteneğini aştığında, allostatik sistem aşırı yüklenir ve tükenmişlik ortaya çıkar. Tükenmişlik sendromunun bazı spesifik nedenleri bulunur:
Aşırı bağlılık (aileye, eşe, arkadaşa veya bir rutine)
Halledilebileceğinden çok daha fazla görev edinme
Sınırlarını koruyamama ve hayır demekte zorlanma
Son derece zorlu ortamlarda bulunma
Zihinsel ve fiziksel olarak kişisel ihtiyaçları yerine getirmeme, kaçınma
Aşırı uzun çalışma saatleri
Destekleyici sosyal ilişkilerin eksikliği
Patron veya iş arkadaşlarıyla toksik ilerleyen ilişki
Mali sorunlar
Aile içi çözülemeyen problemler
Hastalıklar
Amaç eksikliği
BU SORULARI KENDİNİZE SORUN
Tükenmişlik sendromunun üstesinden gelmek her zaman kolay olmayabilir. Ancak başa çıkma mekanizmanızı geliştirebilirsiniz.
Öncelikle durumunuzu fark edip kabullenin. Kendinize şunları sorun: "İşimde zevk veya amaç bulamayacak kadar bitkin mi hissediyorum? İyi günlerimden çok kötü günlerim mi var?" Yakın çevrenizin sizin hakkınızdaki düşüncelerine de kulak verin. Mesela size son zamanlarda çok içinize kapanık olduğunuz ya da fazla umursamaz olduğunuz söylendi mi? Bunlar da işaret olabilir.
HAYATINIZIN KONTROLÜNÜ ELE ALIN
Tüm düzeniniz bozulmuş gibi hissediyorsanız kontrolü ele alın ve günlük rutinler oluşturun. Uyku saatinizi belirleyin, öğünlerinizi düzenleyin, egzersize, sosyalleşmeye ve kişisel bakımınıza zaman ayırabileceğiniz bir planlama yapın. Plana uyduğunuzda işlerin sorunsuz gittiğini hissedecek ve tükenmişlikle baş etmek için bir temel oluşturmuş olacaksınız. Stresiniz hakkında açık ve dürüst olun. Çevrenizdekilerin aşırı stresli olduğunuzu bilmelerine izin verin ve desteklerini kabul edin. İş yükünüzü azaltarak kontrolü yeniden ele alın.
MÜZİK DİNLEYİN, ÇİÇEK EKİN
Hayat aslında küçük şeylerden ibaret. Resim yapmak, yürüyüşe çıkmak, yemek yapmak, müzik dinlemek veya çiçek yetiştirmek gibi sizi mutlu edecek aktiviteleri rutininize dahil edin. Hobilerinize zaman ayırmak, zihinsel sağlığınızı besler ve hayatın stresli alanı içinde huzurlu bir bölüm açar. Başa çıkma konusunda zorlanıyorsanız bu durum sizi depresyona sürükleyebilir. Bu noktada profesyonel yardım alın. Bu tür sorunlara müdahale edilmezse daha ciddi zihinsel sağlık problemlerine dönüşebilir hatta kişiler kendilerine zarar verme noktasına gelebilir.