Altı yıl önce Kelebekler Vadisi'nde eşi Semra Aysal'ı uçurumdan attı suçlamasıyla 2021 yılında Hakan Aysal tutuklanmış ve hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.
Kamuoyunda ve medyada Aysal'ın katil olduğuna dair bir kanı oluşmuştu.
10 Şubat 2021 tarihinde "Ya kocası uçurumdan itmediyse" başlıklı bir yazı yazmıştım.
O yazıda "Peki, Hakan Aysal suçlu değilse? Bir baba 400 bin lira için doğmamış çocuğunu ve annesini uçurumdan aşağı iter mi? Olayı gören yok, kadının itildiğine dair bir delil de yok. Ama Aysal'ın kaza sigortası yaptırması kafaları karıştırıyor.
Kaza sigortası yaptırmak bir kişiyi cinayetten suçlu bulmak için yeterli delil mi?
Sigorta şirketlerinin parayı vermemek için her olasılığı sonuna kadar zorladığını da unutmayalım.
Normalde bu tür vakalarda katil daha sorgulama aşamasında çözülür ama Aysal sorguda herhangi bir itirafta bulunmamış.
Suçu ispatlanana kadar herkes masumdur diyelim ve adalete güvenelim" demiştim.
Bu yazı yüzünden okurlarımdan "Sen nerden biliyorsun, hakim misin, avukatı mısın" benzeri çok e-mail aldım.
Ve Aysal ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılınca sosyal medyadan "Bak gördün mü adalet de Aysal'ı suçlu buldu" diye yorumlar almıştım.
Ve önceki gün söz konusu cezaya Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Taş'ın itiraz ettiği haberi çıktı.
Taş tarafından yapılan itirazda, "Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan 'kuşkudan sanık yararlanır' ilkesi uyarınca sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesidir.
Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz" denildi.
Ayrıca itiraz dilekçesinde "Somut olayda görgü tanığı bulunmamakta olup, sanığın atılı suçu işlediği şüphesini uyandıracak mevcut deliller ise olayın oluş anına ilişkin olmayıp olay öncesinde meydana gelen bir kısım işlem ve olaylara ilişkindir.
Sanık aleyhine olan en önemli delil evlenmeden önce sanığın ölen eşi adına hayat sigortası yaptırması ve tek lehdar olarak sanığın belirlenmesi hususudur.
Ancak bu sigortanın sanık tarafından yaptırıldığı kanıtlanamadığı gibi, poliçedeki imza ve yazıların ölene ve sanığa ait olmadığı tespit edilmiştir. Sanığın ölüm olayından sonra teminat bedelini almak için bir müracaatının olup olmadığı da anlaşılmamıştır" denildi.
NET DELİL YOK
Savcı Ömer Taş itirazında sonuna kadar haklı!
Ortada net delil yok! Aysal'ın karısına hayat sigortası yaptırdığı iddiası akıllara hemen Hollywood filmlerini getiriyor ama poliçedeki imza ve yazıların ölene ve sanığa ait olmadığı tespit edilmiş.
Ayrıca Aysal'ın yaptırdığı iddia edilen sigorta gerçek olsa bile evlenmeden önce yaptırılmış! Bakın burası önemli! Aysal "Sigortadan para kazanmak için önce kendime bir eş bulayım, sonra onu hamile bırakayım ve sonra da uçurumdan atayım mı?" dedi!
Bu plan size mantıklı geliyor mu? Böyle bir olasılık olabilir mi?
Derdim haklı çıkmak değil. Aysal suçlu da olabilir ama ortada net delil yok! Üç yıl önce de yazım adalete güvenelim diye bitiyordu.
Bu dava daha çok konuşulur. Tartışılsın, tekrar yargılama olsun ve gerçek ortaya çıksın!
Eğer Aysal suçsuz bulunursa savcı Ömer Taş, hukuk literatürüne girecek, emsal teşkil edecek bir itiraza imza atmış olur!
***
YASA VAR UYGULAYAN YOK
Diyarbakır'da 12 yaşında Çetin Cihan, bir grup sokak köpeğinin saldırısına uğradı.
Yaralanan ve bacağı kırılan çocuğun bacağına platin takılırken, ailesi ise "Başka çocuklar zarar görmesin" dedi.
Yeni yasaya göre büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 25 bini aşan belediyeler, sahipsiz hayvan bakımevleri kurmak zorunda.
Tüm başıboş sokak köpekleri toplanıp bakımevlerine alınıp kısırlaştırılıp, sahiplendirilmesi gerekiyor.
Baktığı hayvanı sokağa bırakan kişilere de 60 bin TL ceza kesilmeli.
Yasa var ama uygulayan yok!
Yasayı uygulamayanlar belediye başkanları için de yasa var. 6 ay ile 2 yıl arası hapis cezası verilebilir.
Aslında önce belediye başkanlarına ceza kesilmeli.
Köpek saldırılarına maruz kalan insanlar belediyelere görevlerini yapmadıkları için dava açıp tazminat kazanabilirler.
Açıkçası başıboş köpekleri istemeyenler, hayvan dernekleri kadar organize ve kararlı değiller.
***
ADANALILAR GIDA TERÖRİSTLERİNE ÖNLEM ALMALI
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yaptığı hileli gıda ifşalarında at ve eşek eti kullanımda Adana ve Sakarya ön plana çıkıyor.
Adana'da 15, Sakarya'da 7 işletmenin bu yasa dışı faaliyetlere karıştığı belirlendi. Bu iki ili, 4'er işletmeyle Antalya, Mersin ve Manisa izledi.
Adana denince akla ilk kebapları gelir.
Ama bazı vicdansız gıda teröristleri kar edecek diye at, eşek eti kullanınca Adana at ve eşek etiyle anılır oldu.
Bu bir gastronomi şehri için büyük bir leke!
Bu durumdan başta Adanalılar rahatsız olmalı.
At, eşek eti kullandığı tespit edilen restoran ve lokantalar boykot edilmeli.
Bu iş yerlerin patronları da deşifre edilmeli. Halk bu vicdansızları bilsin ki, bir daha insanların sağlığıyla oynayamasınlar!
***
Altyazı
"Engelli çocuğu olan aileler ile diğer aileler arasındaki temel fark nedir bilir misin? Engelli çocuğu olmayan ailelerin en büyük korkusu, çocuğunun onlardan önce ölmesidir. Engelli çocuğu olan aileler ise tersine, çocuklarından önce ölmekten korkarlar." (Demolition)