Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Polis, 86 yaşındaki ünlü mimarı neden öldürür?

Önceki gün İstanbul- Göztepe'de aracıyla ilerleyen Turgut Toydemir ile kendi aracıyla seyreden polis memuru S.Ç. arasında trafikten kaynaklanan tartışma yaşandı.
Toydemir, S.Ç.'nin araca doğru silahla ateş açması sonucu vurulurken, aracı ise bir süre ilerledikten sonra refüje çarparak durdu.
Ve Toydemir ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Bu olayı ilginç yapan ise Toydemir'in 86 yaşında ünlü bir mimar olması. Öldüren kişinin de polis olması.
Normalde trafikte kolay kolay tartışmayacak iki kişiden bahsediyoruz.
86 yaşında bir kişinin refleksleri azalmış, gözü iyi görmüyor olabilir.



HASTA EDİYOR!
Böyle bir durumda bir polis tartışmayı neden uzatıp, dedesi yaşındaki birini öldürür?
Eğer cinayetin arkasında farklı bir neden yoksa yukardaki sorunun tek bir yanıtı olabilir; İstanbul'daki trafik yoğunluğu ve insan kalabalığının insanların ruh sağlığını bozacak düzeye ulaşması.
İnsanlar çok gergin, en küçük olayda kavgaya tutuşuyorlar.
İstanbul'da artık hayatta kalmanın birinci kuralı; haklı da olsan tanımadığın bir insanla tartışmayacaksın!
Dünya'da oto park yeri ya da trafik tartışmaları yüzünden en çok insan İstanbul'da ölüyor olabilir!
Her gün bu tarz haberler okuyoruz!
Ayrıca İstanbul'da trafik yoğunluğu yıllık kişi başı 288 saat zaman kaybına neden oluyor.
8,5 milyon vatandaşın aktif yolculuk yaptığı İstanbul'da trafik sıkışıklığının yıllık ekonomik kaybı tam 10 milyar dolar.
İstanbul'u yönetenler her şeyi bir kenara bırakıp, önce trafik sorununu çözmeli.

***


TAKSİ ŞOFÖRÜNÜN HAFIZASI PİLOTTAN DAHA ÜSTÜN
ABD'de yapılan yeni bir araştırma, taksi ve ambulans şoförlerinin Alzheimer hastalığına yakalanma oranlarının diğer meslek gruplarına kıyasla daha düşük olduğunu ortaya koydu.
Seyir ve navigasyon gerektiren görevlerin Alzheimer hastalığına karşı koruyucu bir etkisi olabileceği düşünülüyor.
443 farklı meslekten ölen yaklaşık 9 milyon kişinin verilerinin incelendiği araştırmada Alzheimer nedeniyle gerçekleşen ölümler yüzde 1,69 oranında.



Bu oran taksi şoförlerinde yüzde 1,03, ambulans şoförlerinde ise yüzde 0,91 olarak tespit edildi.
Asıl ilginç olan ise uçak pilotlarında bu oranın yüzde 2,34'e kadar yükselirken, otobüs şoförlerinde yüzde 1,65 seviyesinde kalması.
Yani taksi şoförü günlük yoğun trafikte beynini uçak pilotlarından daha fazla çalıştırıyor.
Bir düşünün; bir gemi ya da uçak kaptanı uzun süre değişmeyen belli bir rotada ilerliyorlar.
Hatta uçakta otomatik pilot devreye giriyor ama bir taksi ya da ambulans şoförü genelde zamanla yarışırken sokaklar arası dolaşırken hafızasını daha yoğun kullanıyor.
Alzheimer hastalığına yakalanmamak ya da hafif atlatmak için hafızayı yoğun şekilde kullanmak gerekiyor.

***


DOĞUM ORANI NEDEN DÜŞTÜ?
Aile Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Dünya genelinde ortalama 2,32 olan doğurganlık hızı Türkiye'de 1,51'e geriledi" dedi.
Göktaş, bu oranın tarihin en düşük noktası olduğunu söyledi.
Devlet 12 ilde doğurganlığın neden düştüğünü araştırıyor.
Bence araştırmaya gerek yok.
Bu sorunla ilgili bireysel yaşam tarzının trend olması... Gençlerin eğitim ve kariyer planlarının uzaması...
Kadınların önce kariyer yapmaya odaklanması... Gençlerin hayattan beklentilerinin eski kuşaklara göre farklılık göstermesi gibi birçok neden sıralayabiliriz.



En önemli neden ise ekonomik!
Evlenmek, yuva kurmak, kira ödemek bile artık çok zorlaştı!
Gençler bin bir zorlukla evlenseler bile hemen çocuk yapmıyor.
Hayatlarını biraz garantiye aldıktan sonra çocuk yapmak istiyorlar.
Çünkü Türkiye'de çocuk büyütmenin de maddi ve manevi zorlukları arttı.
Bir diğer faktör ise gençlerde işsizliğin artması.
Artık iyi üniversitelerde ve meslek garantisi olan bölümleri bitirmek dışında üniversite mezunu olmak fazla bir anlam ifade etmiyor.
Bizim gençler üniversitelerin işsizlik garantili bölümlerinde vakit kaybederken, işçi açığını göçmenler doldurdu.
Sigortasız, düşük maaşa göçmen çalıştırmak işverenin de işine geldi.
Türkiye'de yabancıların doğum oranının Türklerden daha yüksek olması gelecekte demografik yapıyı da değiştirir.
Bizim gibi doğum oranı düşük ama gelişmiş ülkelerde çocuk yapan ailelere birçok sosyal yardım yapılıyor.
Tanınan büyük olanakları yazmaya bile gerek yok. Moralimiz bozulur!
Doğum oranlarını artırmak için önce enflasyonu düşürüp, gereksiz üniversite bölümlerini kapatıp, gençlerimizi meslek sahibi yapmamız gerekiyor.
Gençler ekonomik anlamda güçlenip, önlerini gördüklerinde doğum oranı da hızla artar.

***


ICARDİ, ESRA EROL'A KONUK OLUR MU?
Mauro Icardi'yi sevenler hep "Ayrıl bu kadından, sana zarar veriyor" tavsiyesinde bulunuyorlardı.
Icardi ise hem çocukları hem de bitmeyen aşkı için Wanda Nara'yı her defasında affediyordu.
Ancak Nara'nın, Arjantin'e dönüp, L-Gante gibi sabıkalı bir gençle sevgili olması ve Icardi'ye dava açması bardağı taşıran damla oldu.
Icardi en sonunda şu mesajı paylaştı:



"20 yaşında, uyuşturucu bağımlısı, alkolik, okuma yazma bilmeyen, silah taşıyan, hüküm giymiş bir çocukla çıktığın için sana kırgın değilim Wanda." Bu mesaj Icardi'nin nihayet Wanda'yı kafasından sildiğini gösteriyor.
Bu hayatta 'karma' diye bir şey var.
Icardi, Inter'de oynarken en yakın arkadaşı Sampdoria'lı Maxi Lopez'in eşi Wanda Nara ile evlenmişti.
Klişe olacak ama yuva yıkanın, yuvası yıkılıyor.
Aslında Icardi, Müge Anlı ya da Esra Erol'ın programında tam içini döküp, özeleştiri yapacak kıvama geldi!

***


Altyazı
"Hayatında ölmeyi değil de biraz daha yaşamayı istemeni sağlayan her ne varsa onun için mücadele etmelisin." (The Grey)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA