Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in "Vatandaşlarımız müsterih olsun. Birçok alanda enflasyonda hissedilebilir yavaşlama başladı. Asgari ücret muhtemelen enflasyonun üzerinde seyredecek" açıklaması asgari ücretli çalışanların beklentisini yükseltti.
Aralık enflasyonu yüzde 2 çıkarsa, yılsonu enflasyonu yüzde 45.70, yüzde 2.5 olursa yüzde 46.40 ve yüzde 3 çıkarsa yüzde 47.20 olacak.
Asgari ücretlinin 2024 yılını tek zamla geçirdiğini de unutmayalım.
Böylece Şimşek'in belirttiği gibi asgari ücretlinin enflasyonun altında ezilmemesi için yapılacak en düşük zammın yüzde 45 olması gerekiyor.
Bu da net 17 bin 2 lira olan asgari ücretin 2025 yılında 24 bin 653 lira olacağı anlamına gelir.
Son toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu rakamı 25 bin TL'ye çıkarabilir!
Tabii bu yazdıklarım iyimser bir beklenti!
25 bin TL, 700 dolar demek. Tarihte hiçbir zaman asgari ücret 700 dolara çıkmamıştı.
Asgari ücretin enflasyonun altında tutulmasını isteyen iki grup var; patronlar katı ve 'asgari ücret artarsa enflasyon da artar' diyen ekonomistler!
Öte yandan TÜİK'in açıkladığı enflasyonla, halkın hissettiği, yaşadığı enflasyon arasında da fark var!
FIRSATÇILAR BEKLEMEDE!
Bazı semtlerde çalışanların maaşı kira ödemeye bile yetmiyor!
Yani patronlar, işverenler "İşten çıkarmalar olur, fiyatlar artar" diyerek emekçinin hakkını yemeye ve yeni zamlara zemin oluşturmaya çalışmasınlar.
Ayrıca asgari ücret, adı üzerinde bundan daha aşağısı olmaz denilen bir ücrettir.
Eskiden işverenlerin çoğu asgari ücretin üstünde maaş öderlerdi.
Son yıllarda işverenler asgari ücreti 'devletin uygun gördüğü maaş bu' diye algı oluşturup, asgari ücretten ödeme yapıyorlar.
Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirilen prime esas kazançlara göre Türkiye'de asgari ücretle çalışanların sayısının 7 milyona ulaşmasının nedeni patronların yarattığı bu yanlış algı!
Şimdiden asgari ücret yüksek açıklanacak diye haksız zamlara için bahane arayışına giren bazı fırsatçılar var!
Bu fırsatçılar geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi yine ürün etiketlerini değiştirmek için fazladan eleman bile alabilirler!
Bakan Şimşek'in önceki günkü "Maliyetlerinde artış olmadan fiyat yükseltenlere inceleme başlatıldı" açıklamasından fırsatçılara bu sefer erkenden önlem alındığı anlaşılıyor.
Bu noktada marketlere, pazarlara, AVM'lere daha sıkı denetim yapılacak gibi gözüküyor.
Biz vatandaşlar olarak da herhangi bir üründe fahiş fiyat artışını gördüğümüzde e-devlet'ten 'Haksız Fiyat Artışı Şikayet Bildirimi' yapabiliriz ya da ALO 175'i arayabiliriz.
***
DIŞARIDA DA SİGARA İÇİLMESİN
Milano'da sokakta sigara içmek 2025'ten itibaren yasaklanıyor. Yasağa uymayanlara 40 ila 240 euro ceza kesilecek.
Japonya, Güney Kore, Singapur gibi bazı ülkelerde artık dışarıda sigara içmek bile yasak.
Dışarıda sigara sadece belirlenen alanlar da içiliyor.
Böylece hem yerler kirlenmiyor hem sigara kullanmayanlar pasif içici olmuyor!
Elbette sigara içenler için despotik yöntemler uygulanmasın, onlara sigara içecek yeterli alanlar ayrılsın.
Açık alanlarda yeterli oranda sigara içilecek yerler belirlenirse sorun kalmaz.
Örneğin genelde kafelerde sigara içenler için açık alanda, içmeyenler ise kapalı alanda bulunuyorlar.
Güneşli güzel bir günde sigara içmeyenlerin kapılı alanda oturmak zorunda kalmaları adil değil.
***
ANTALYA'NIN GERÇEK NÜFUSU!
Yaklaşık 2 milyon 365 bin nüfusa sahip Antalya, 2024 yılın 11 ayında 16 milyon 606 bin 501 turist ağırladı. Maşallah.
Antalya doğal ve tarihi güzellikleriyle her yıl milyonlarca insanı kendisine çekiyor.
Bacasız fabrika gibi çalışıyor, ülke ekonomisine büyük döviz geliri sağlıyor.
Antalya, nüfusunun neredeyse 8 katından fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor.
Ama bu yoğunluk, başta arıtma tesisleri olmak üzere kritik altyapılarda yetersizliğe neden oluyor.
Temel sorun ise turizm gelirlerinden yerel yönetimlerin yeterince pay alamaması.
Ülkemizde turist çeken bölgelerin en büyük sorunu; mevcut yerel nüfusa göre altyapı ve insan planlaması yapılması!
Sürekli yerli ve yabancı turist sirkülasyonu hesaba katıldığında Antalya'da yılın 11 ayı sürekli bulunan insan sayısı kabaca 5 milyon olabilir.
Bu rakama göre temizlik, yol, su, kanalizasyon, arıtma gibi altyapı harcamalarına ve güvenlik, sağlık vs. gibi insan kaynağına göre kentin bütçesi ayarlanmalı!
Türkiye'de toplanan konaklama vergisi, merkezi bütçeye aktarılıyor.
Bu toplanan paradan belli bir bölümü Antalya, Muğla, İzmir gibi turistik bölgelere aktarılsa birçok altyapı sorunu çözülür!
Turizm gelirini artırmak için Antalya, Muğla gibi illerde altyapı ve insan kaynağı sorunu olmamalı!
***
Z KUŞAĞININ ÖFKE SORUNU
79 yaşındaki Mustafa Ergene çevreye rahatsızlık verdiği gerekçesiyle uyardığı 16 yaşındaki Egemen T.'nin yumruklu saldırısına uğradı.
3 gün yoğun bakımda tedavi gören Ergene, hayatını kaybetti.
Egemen T. ise cezaevinde...
Kamera kayıtlarında Ergene ilk yumrukta yere düşmesine rağmen Egemen T.'nin seri yumruklarına maruz kaldığı görülüyor.
16 yaşında bir gencin bunu babanıza, dedenize yaptığını düşünün, ne hissedersiniz?
Ne yaparsınız?
Muhtemelen genç katil, mahkemeye takım elbiseyle gelir, "Bana aileme küfretti, dayanamadım yumruk attım" der. Birkaç yıl yatar çıkar!
16 yaşındaki bir çocuğu, 79 yaşında bir dedeyi yumruklayarak öldürecek kadar ne sinirlendirmiş olabilir ki?
Genelleme yapmak istemem ama yeni nesil gençlerde büyük bir öfke kontrol sorunu var!
Gazetelerin üçüncü sayfalarında buna benzer çok haber okuyoruz.
***
Altyazı
"Madem ipler koptu, intihar edeceksek yaşayarak edelim." (Neredesin Firuze)