Antalya Altın Portakal Film Festivali, bu yıl her zamankinden daha önemli.
Çünkü melun darbe girişiminin ardından tüm gözler üzerimizde. 'Türkiye bu travmayı kolay atlatamaz.
Büyük projeleriyle birlikte büyük kültür organizasyonlarını da bu yıl gerçekleştiremez' beklentisi içindekileri birer birer hayal kırıklığına uğratmak zorundayız. Bu nedenle, gazetemizin de içinde bulunduğu Turkuvaz Medya Grubu geçen yıl verdiği müthiş destekle seviye atlattığı festivale bu yıl çok daha büyük bir önem ve destek veriyor.
Antalya'nın çalışkan ve kültür-sanat aşığı Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ile grubumuzun ileri gelenleri geçen hafta bir yemekte bir araya gelip fikir alışverişinde bulunduk.
Ben, "Sayın Başkan, 15 Temmuz'da başımızdan geçenler malumunuz. Bu yıl festivale 'demokrasinin erdemi' temalı bir içerik kazandırsak, nasıl olur?" dedim. Türel, tebessüm ederek yanıtladı: "Ben aynı düşünceyi iki ay önce festival organizatörümüz Elif Dağdeviren'e açtım. Gerisini o anlatsın" deyip pası sevgili Elif'e attı. O da müthiş sürprizi açıkladı.
Bu yıl Antalya Film Festivali'nde bir demokrasi filmleri kuşağı da izleyici ile buluşacak. Bizim gibi başları bir türlü darbeden kurtulmayan Güney Amerika ülkeleri Şili, Bolivya ve Peru başta olmak üzere dünyadan darbe ve demokrasi temalı sekiz film, gösterim şansı bulacak. Bunlar arasında Türk yapımcı ve yönetmenlerinin çektiği 15 Temmuz'u anlatan kısa filmler de yer alacak.
Diyeceğim o ki; darbenin ne menem bir şey olduğunu, demokrasinin nasıl bulunmaz bir nimet olarak gözetilmesi gerektiğini bu kez biz 'damdan düşenler' dünyaya film yoluyla anlatacağız.