Geçen haftaya üç çocuk portresi damga vurdu. Suriye'deki bombardımandan yaralı kurtulan minik Ümran'ın ambulans içindeki ifadesiz bakışı, Gaziantep katliamında yaralanan Gülcan'ın kameralara "Ben daha çocuğum, onlara ne yaptım ki?" diye sorması ve Kerkük'te DAEŞ'in canlı bomba olarak kullanmak istediği 14 yaşındaki çocuğun etkisiz hale getirilme görüntüsü...
Duyarlı okurumuz Miyaser Gülşen de bu konudaki yorumunun sonuna kendi yazdığı bir ağıtı iliştirmiş:
"Saygıdeğer Yüksel Bey, 'Hiç tanımadığın bir kıza ağlamak' yazınızı tebrik etmek isterim. (Tüm yazılarınızı beğeni ile okuyorum.) Sizin de dediğiniz gibi; Esma için ağladı diye Sayın Erdoğan'a neler demediler. Oysa Esma, Ümran, Emma, George, Erkan, Aysun hiç fark etmez, hepsi için üzülür, hepsi için ağlarız biz. İnsan olduğumuz için, insani duygumuz bizi ağlatır. Sayın Erdoğan'ı eleştirenlere CNN İnternational'ın yüreği duygu dolu spikeri çok iyi bir cevap da oldu aslında.
Sevgili Ümran bizleri de çok üzdü, ağlattı, yüreğimizi acıttı. Hele bir çocuğun canlı bomba olarak kullanılması ürkütücü olduğu kadar düşündürücü de! Üzülmemek, duyarsız kalabilmek mümkün mü? Güzel bir dünya için bugün çocukların gülmesi, oynaması ve mutlu olması şart! Eğer bugün çocuklar gülemezse yarın dünya da gülmez! İşte Sevgili Ümran için yüreğimden dökülenler:
CANIMIN İÇİ ÜMRAN (HALEP'Lİ ÜMRAN'A)
Hangi hırs, hangi para dünyanı karaladı
Susma, söyle bileyim canımın içi Ümran Şu ölen insanlık mı kalbini yaraladı
Bırak ben de öleyim canımın içi Ümran
Cehennemler yanarken Suriye'de, Irak'ta
Sizi kardeş bilenler sanma ki çok ırakta
Suyumu, ekmeğimi bir kenara bırak da
Yüreğimi böleyim canımın içi Ümran
O tatlı yüzündeki hüzünü ben alayım
O güzel saçlarını okşayıp, koklayayım
Sana bir kere değil, bin kere sarılayım
Hep yanında kalayım canımın içi Ümran
Yanağındaki kanlar sonsuz elem veriyor
Vahşetin boyutunu göz önüne seriyor
Merhamet mi kayboldu, vicdanlar mı eriyor
Nerelerde bulayım canımın içi Ümran
Tedavi edebilsem ruhundaki yarayı
Yere batsın zalimin tahtı ile sarayı
Ezilen Müslümanlar alırken ilk sırayı
Bilmem nasıl güleyim canımın içi Ümran
Sana bunu yaşatan bir gün sefa sürmesin
Allah ona mutluluk, sağlık, huzur vermesin
Annen baban nerede?
Seni tozlu görmesin
Ben öperek sileyim canımın içi Ümran
Ne sevimli minicik ayakların, ellerin
Sessiz feryat ediyor konuşmayan dillerin
Beni utandırıyor şu perişan hallerin
Senden özür dileyeyim canımın içi Ümran
Bomba mı parçaladı çocukluk haklarını
Duyma acı sesleri, kapat kulaklarını
Elinden mi aldılar, tüm oyuncaklarını
Senin için çalayım canımın içi Ümran
Güldüğünü görürsem bir teselli bulurum
Seni bana verseler hemen gelip alırım
Çocuklar mutlu ise ben de mutlu olurum
Hem teyze, hem halayım canımın içi Ümran
Allah büyük unutma! Hak yerini bulacak
Kabus dolu günlerin sonu gelecek
İnşallah yarınların daha iyi olacak
Duaları salayım canımın içi Ümran...