İngiltere tarihinin en renkli krallarından Sekizinci Henry tarihe zaferlerle değil boşadığı eşleri ve boşanma biçimleriyle geçmiştir. Zeynep Dramalı'nın "Tarihi Tersten Okumak" isimli kitabında kralın renkli hikâyesi şöyle anlatılır.
PAPA-KRAL KARŞI KARŞIYA
Sekizinci Henry'nin ağabeyi Arthur, 1501'de İspanya kraliyet ailesinden Aragonlu Catherine ile evlenmişti. Arthur bir yıl sonra ölünce Catherine, kocasının kardeşi Henry ile nişanlandı ve 1509'da nişanlısı kral olarak tahta çıkınca, evlendiler. O dönemdeki Hıristiyan hukukunda kayınbiraderlerle, yengelerinin evlenmesi yasak olması sebebiyle bu nikâhın kanuni bir evlilik olması için Papa'dan özel izin alınmıştı. Büyük zorluklarla nikâhlanan kralın evliliği istediği gibi gitmedi. Catherine'nin doğurduğu altı çocuktan sadece Mary Stuart hayatta kalmıştı. Çapkınlıkları dillerde dolaşan VIII. Henry, hoşlanmadığı eşi taht için erkek varis de vermeyince yeniden evlenmeyi kafasına koymuştu. Bu iş için Norfolk Dükü'nün genç ve güzel yeğeni Anne Boleyn'i gözüne kestirmişti. Ancak ortada Katolik nikâhı vardı ve ömür boyu sürerdi. Boşanmak için Papa'nın özel izni gerekiyordu. Kralın eşi, Avrupa'nın en büyük hükümdarı Kutsal Roma- Cermen İmparatoru Şarlken'in teyzesi olduğu için Papa, kralın 1527'deki müracaatını 6 yıl oyaladı.
EVLENEBİLMEK İÇİN KİLİSE KURDU
Papa, kralı boşamaya yanaşmayınca İngiltere ile Papalık arasında ipler koptu. Henry, resmi bir boşanma olmadan 1533 başlarında Anne Boleyn'le gizlice evlendi. Cantenbury Başpispokosluğu kralın evliliğini geçersiz ilan ettiğinde Anne Boleyn ile dört aylık evliydi. Papa, bu tavır üzerine kralı aforoz etti. İngiltere Parlamontosu, kralı İngiltere kilisesinin önderi, Papa'yı ise sadece Roma piskoposu olarak kabul etti. Papazlar krala bağlılık yemini edip, Katoliklikten vazgeçti. Böylece yeni bir kilise, Anglikan Kilisesi ortaya çıktı.