Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Kanayan yara

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Törenler... Çelenkler... Konuşmalar... Demokrasi şehitleri Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan, idamlarından 63 yıl sonra dualarla anıldılar.
"Söylenmedik ne kaldı?" diyecek olursanız... Çoook.




Biliyor muydunuz? Celal Bayar... Adnan Menderes... Ve Türkiye'nin 10 yılında imzası olan bir kadro, Yassıada'ya gönderilince... Ülkenin en büyük barosu... İstanbul Barosu... Üyelerine, "Yassıada avukatlığını" yasaklamıştı.

***


Menderes'ten... Atatürk'e rapor

Atatürk... Özel trenle Aydın'da... 3 Ocak 1931. İl sınırında karşılama... Aydın Valisi Fevzi Bey... Ordu Müfettişi Fahrettin (Altay) Paşa.
Belediyeyi ziyaret... Sonra CHP İl Merkezi'ni.
Adnan Menderes... CHP Aydın Reisi. İkram... Kahve... Bir kahve daha... Tam dört fincan.
İkram... Gazi sigarası.



Atatürk, sorular sorar... Genç Adnan Menderes, yanıt verir.
Tarım... Sanayileşme... Üretim... Köy... Köylü... Kredi kooperatifleri... Memleket meseleleri...
Atatürk, Aydın'dan Denizli'ye geçerken... Menderes'ten (Vasıf Çınar ve Halit Onaran aracılığı ile) bir rapor ister... Konuştukları konular hakkında. 6 Ocak... Denizli dönüşü... Aydın'dan geçerken, Menderes'in raporu Atatürk'e verilir. Atatürk... Yanındaki Recep Peker'e döner:
"Şayanı dikkat bir genç."
Büyük Atatürk'ün... Şayanı dikkat (dikkate değer) dediği genç... 32 yaşındaki Adnan Menderes'tir.

***


1931... Aydın milletvekili

Milletvekili seçimi... 1931... Adayların, Ankara'ya... CHP Genel Merkezi'ne başvurmaları istenir. Aday çok... 6 bin kişi başvurur. Adnan Menderes... Başvuruda bulunmamıştır... Fakat... Aydın'dan aday yapılmıştır.




Ve... Milletvekili seçilir. Ankara'da ev kiralayana kadar, misafir olarak, Tevfik Rüştü Aras'ın evinde kalır. Tevfik Rüştü Aras... Beş dönem (1920-1939) milletvekili... 1925-1938 yılları arasında Dışişleri Bakanı.

***


Bayar ile ilk karşılaşma

Adnan Menderes, henüz öğrenci... İzmir Amerikan Koleji'nde okuyor.
Bir Türk öğrenci... Hıristiyan olur.
Büyük tepki... Gençler müthiş öfkeli.
Seneler sonra Menderes o günleri Celal Bayar'a anlatacaktır:



Teessür ve teessüflerimizi etrafa duyuruyorduk.
Milli ve dini duygularımızı ifade için zamanın ricaline ziyaretlerde bulunuyorduk.
Bu arada... İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin İzmir kâtibi mesulü ve temsilcisi sıfatıyla zatıâlilerine (Celal Bayar'a) de gelmiştik.
Bizleri dikkat ve alaka ile dinlemiş, hassasiyetimize büyük bir anlayışla mukabele etmiştiniz.
Vatansever, milli ve dini hislerimize tercüman olan konuşmalarınız bizi heyecanlandırmıştı.
Yanınızdan memnun ayrılmıştık.
Bilmem hatırlar mısınız?
Celal Bayar... "Kolejlilerden mürekkep bir talebe grubunun yaptığı ziyareti" hatırlar... Fakat... İçlerinde Adnan Menderes'in olduğunu hatırlayamaz.

***


'Cevher yere düşmekle...'

Yassıada... Başsavcı Altay Ömer Egesel, sanığa yüklendikçe yükleniyor. Sanık... Adnan Menderes. Menderes'in avukatlarından Burhan Apaydın, dayanamıyor... Ve... Namık Kemal'den bir beyit okuyor: "Yere düşmekle cevher sakıt olmaz kadr-ü kıymetten." Günümüz Türkçesiyle... Cevher yere düşmekle değerini kaybetmez. Vay sen misin Menderes'e "Cevher" diyen... Dinleyicilerden "Yuh" sesleri yükseliyor. Dinleyiciler... Malum koro... Darbeye alkış tutanlar.
Ve duruşma sonrası... Burhan Apaydın'a küfürler... Hakaretler... Yumruklar... Olay, burada bitmiyor... Kısa bir süre sonra... Burhan Apaydın tutuklanıyor... İstikamet, Balmumcu Garnizonu.

***


'Nihansın dideden ey mest-i nazım'

Yıl 1977... Süleyman Demirel'in odasına Orhan Cemal Fersoy girdi.
Yassıada'da... Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu'nun avukatlığını yapan hukukçu. Eski milletvekili... Eski senatör... Eski Milli Eğitim Bakanı. Bir kitap yazmıştı:
"Bir devre adını veren Başbakan... Adnan Menderes."
Kitabı... İmzalayıp Süleyman Demirel'e takdim etmişti. Sonra... Demirel'in ikram ettiği çayı içmiş ve gitmişti. Aradan haftalar geçti... Bir gün Demirel'e sordum:



- Orhan Cemal Bey'in yazdığı kitabı okudunuz mu?
- Elbette... Vereyim, sen de oku... İçinde çok şey bulacaksın... Yararlanırsın.
Teşekkür ettim... Aldım... Kitap, hâlâ bende. 623 sayfa... Menderes'e... Celal Bayar'a... Yassıada'ya dair her şey var... Belgeler... Tutanaklar... Mahkeme kararları...



Unutmadan... Menderes'in idam edilmesinden sonra, Orhan Cemal Fersoy, Menderes ailesinin avukatlığını da yaptı.
Kitaptan... Sayfa 605... Orhan Cemal Fersoy, "Menderes'in en çok sevdiği şarkı buydu... Hacı Faik Bey'in rast makamındaki bestesi" diyor.
Şarkı... "Nihansın dideden ey mest-i nazım."
Kitapta... Şarkı sözlerinin tamamı var... Ve altında da şu satırlar: "Evet... Menderes'in en sevdiği şarkı bu idi... Ne garip, sanki merhumun kader çizgisinin hülasası bu şarkının içinde."

***


Altın yüzük

Orhan Cemal Fersoy'un kitabı... Sayfa 366... "Son görüşme... Ve yüzük olayı" anlatılıyor. 22 Ağustos 1961... Eşi ve çocukları, Adnan Menderes'i ziyaret ediyorlar... İdamdan önceki son ziyaret.
İdamın ardından... Menderes'in sol parmağındaki yüzük, eşine gönderiliyor... Berin Menderes'e.
Devamını kitaptan okuyalım: "Ebedi ayrılıktan sonraki günlerin birinde İzmir'de bir kuyumcu dükkânına bir hanımefendi girmiş ve bir alyans uzatmış.
- Şunu küçülterek parmağıma göre yapar mısınız lütfen?
Kuyumcu, alyansı eline almış.



'Herhalde hatırası çok büyük' demiş...
Yüzüğün içindeki tarih ile yazı bozulmasın diye, keseceği yeri araştırmış. Ve... Yüzüğün içinde, "2 Eylül 1928 Adnan'' yazısını okuyunca... Hanımefendiye bakmış:
- Yoksa?
- Evet... Dönüşte alırım.
İki yüzük... Berin ve Adnan Menderes'in nişan yüzükleri... Şimdi... Aydın'da... Adnan Menderes Demokrasi Müzesi'nde.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA