Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Kırmızı hafta

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Bugün... Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idam sehpasında can vermelerinin... Yıldönümü.
Yarın... Efsane siyaset ve devlet adamı Başbakan Adnan Menderes'in idamının... Yıldönümü.
Bu 3 demokrasi şehidini rahmetle anıyoruz.



Bugün... Yarın... Ve hafta boyunca, Türk demokrasisinin sancılı günleri... Menderes, Polatkan ve Zorlu... Darbeli dönemler... Yaşananlar... Çekilen acılar üzerine yazacağız.
Tarihten... Arşivlerden... Notlar sunacağız.
Kırmızı hafta dedik... Belki... "Kara hafta" demeliydik.

***


Son... Ve kişisel savunma

Tarih 26 Temmuz 1961... Fatin Rüştü Zorlu "son savunmasını" yapıyor... Avukatların değil "bizzat kendisinin" yaptığı savunma.
Yazılı... "Kişisel savunma."



Tam 75 sayfa... Son sayfasında pul bile var... Ve imza.
Savunmadan bir cümle:
"İddia makamı daha 1946'dan itibaren Demokrat Parti'nin bünyesine bir suç tohumu ekiyor ve onu hayalinin kaynağından sulaya sulaya bizi asacak bir ağaç haline getiriyor."

***


Dünü unutma

Darbe... Yassıada... Çakma mahkeme... "Bir dönemin... 592 kişinin" yargılanması... Ve 15 Eylül 1961... Karar:
123 beraat.
5 kişi hakkında dava düştü.
15 idam.
31 müebbet.
Türk siyasi yaşamı için... Türk demokrasisi için... "Utanç dönemi."
Darbeyi yapan Milli Birlik Komitesi... Hemen toplandı.
"İdam cezaları" oylandı.
3 idam... Onaylandı... "13 evet... 9 hayır."
Darbenin lideri Cemal Gürsel... "Hayır" oyu verenlerden.
Cumhurbaşkanı Celal Bayar... "Yaş haddi nedeniyle" idam cezası, ömür boyu hapse çevrildi.
Aradan yıllar yıllar geçti... Düne takılıp kalmayacağız.
Ama... Dünü... Dün yaşananları da unutmayacağız.

***


Ve Hasan Polatkan

Maliye Bakanı... İdamından 1.5 ay önceki "yazılı... Kişisel... Pullu... İmzalı'' savunmasının ilk sayfasında... Diyor ki:
"Türkiye'de değil, dünya tarihinde böyle bir dava ilk defa cereyan etmektedir... Gelecekte hukuk anlayışı gerilemeyeceğine göre bundan sonra da böyle bir davanın cereyan etmeyeceğini düşünebiliriz." Evet... Dünya tarihinde böylesine "rezil... Pespaye" bir dava görülmedi.

***


Son mektup

Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu'nun son mektubu... Noktasına, virgülüne dokunmadan...
"Sevgili anneciğim, Emel'ciğim, Sevin'ciğim ve Ağabey ciğim... Şimdi Cenab-ı Hakk'ın huzuruna çıkıyorum.
Sakinim ve huzur içindeyim.
Benim için üzülmeyin.
Sizlerin sakin ve huzur içinde yaşamanız, beni daima müsterih edecektir.
Bir ve beraber olun.
Allah'ın takdiratı böyleymiş.
Hizmet ettim ve şerefimi daima muhafaza ettim.
Anne... Siz de sevdiklerimi muhafaza edin ve Allah'ın inayeti ile onların huzurunu temin edin.
Hepinizi Allah'a emanet eder, tekrar üzülmemeniz ve hayatta berdevam olarak beni huzur içinde bırakmanızı rica ederim.
Allah memleketimizi korusun."

***


İki yol

Hasan Polatkan... Kısa bir süre Çalışma Bakanlığı... Sonra 9 yıl Maliye Bakanlığı yapan siyaset ve devlet adamı... "Bu bir rekor."
Savunmasından:
"Mülkiye'de Maliye Hocamız rahmetli İbrahim Fazıl Pelin "Maliye Vekâleti, devletin makine dairesidir'' derdi... İşte ben de devlet gemisinin makine dairesini 9 yıl idare ettim."
Hasan Polatkan... Yassıada'da "önümdeki yol ikiye ayrılıyor" diyor:
"Birincisi hukuk yolu... İkincisi idam yolu."
Darbede... Yassıada'da... Hukuku ara ki bulasın. Geriye... Tek yol kalıyor.
Ve... 16 Eylül... Sabah olmak üzere... Gerisini "belgeden" okuyalım... "İdam Varakasından."
"Abdest aldı... Dini telkinde bulunan imamın hatalarını düzeltti... İskemleyi çekme işini cellada bırakmadı... Kendisi tekmeledi... Bir saat ipte asıllı kaldı."

***


Hangi partizanlık?

Yassıada... Duruşma... Maliye Bakanı Hasan Polatkan "partizanlık yapmakla" suçlanıyor.
Polatkan... Mahkeme başkanına... Başsavcıya... Hakimlere soruyor:
"Dokuz yıl Maliye Bakanlığı yaptım... Partizanlığıma dair tek delil var mı?"
Yanıt... Sessizlik... Derin sessizlik.
Polatkan başlıyor... Bir isim listesini okumaya... Uzun... Destan gibi.
1950'den önce... Demokrat Parti henüz iktidara gelmeden... Bakanlık ya da milletvekilli yapmış pek çok Cumhuriyet Halk Partili'ye... Maliye Bakanı Hasan Polatkan "Devlette görev vermiş... Yönetim kurulu üyeliği... Ve Maliye'de üst görev."

***


Saat 05.12... Sehpaya yürürken

Okuyalım:
"Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nı ihlalden sanık idam hükümlüsü Fatin Rüştü Zorlu'ya son arzusu ve vasiyeti soruldu."



İşte... Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu'nun son sözleri:
"Karıma ve çocuklarıma söylensin, suçsuzum... Allah'a ve vicdanıma güveniyorum... Aynı sözler anneme ve kardeşlerime de söylensin."

***


Kitabın ortasından

Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu'nun... Aradan 100 yıl da geçse unutulmayacak sözleri... Çerçevelenip, duvara asılacak sözler... Bütün dönemlerde güncel... Hani ne derler, kitabın ortasından:
"Bir ülkenin 10 yıllık dönemini, seçimle gelmiş idarecilerini kötülerseniz, daha sonra gelecek iktidarların iyi olduğunu kim iddia edebilir?"

***


Darbe ve Amerika

Hasan Esat Işık... Diplomat... Eski Büyükelçi... Milletvekilliği yaptı... Ve Dışişleri Bakanlığı... Millî Savunma Bakanlığı.
Fatin Rüştü Zorlu Dışişleri Bakanı iken... Hasan Esat Işık da "Dışişleri Bakanlığı Ticaret İşleri Genel Müdürlüğü" görevindeydi.
Aşağıdaki cümleler... Hasan Esat Işık'ın ağzından:
· Adnan Menderes'i... Fatin Bey'i... Deviren Amerikalılardır.
· Böyle bir hareketin (darbenin) yapılmasını, Menderes ve Zorlu'nun işbaşında uzaklaştırılmasını Amerikalılar, herkesten çok istiyorlardı.
(Türkiye'de Askeri Darbeler ve Amerika... Çetin Yetkin... Ümit Yayıncılık... 1995... Sayfa 54.)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA