Cumhuriyetimizin yıldönümünde hem Ankara'da hem İstanbul'da Atatürk'ün adını ebedileştirecek yapılar hizmete açılıyor.
İstanbul'daki Atatürk Kültür Merkezi, gerçekten hepimiz için çok önemli anılar içeriyor.
İstanbul'da üniversiteye başladığım yıldan itibaren her pazar hiç kaçırmadan Nevzad Atlığ yönetimindeki klasik koro konserlerine gittim.
Bu sayede Türk kültürünün özüne indim.
Dede Efendi'yi de, Hacı Arif Bey'i de yakından tanıdım.
ABD, TERÖRÜ DESTEKLİYOR
Yalnız unutmamamız gereken bir şey var.
Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak dünyaya varlığımızı kanıtlamaya çalışırken haksız rekabetlerle karşı karşıyayız.
Mesela, İstanbul'daki Atatürk Kültür Merkezi 2 milyar TL'ye mal oldu.
Düşünün ki Amerika'nın şimdiki başkanı Biden, kendisine yönelen eleştirileri susturmak için 1.7 trilyon dolar harcıyor. Yani böyle bir haksız rekabet düşünebiliyor musunuz?
Yeteneksiz, iddiasız ve emeklilik yaşı gelmiş bir Amerikan siyasetçisi, bir kalemde 1.7 trilyon dolar harcayabiliyor.
Ve bu adam, Türkiye'de terörizmin kaynağı olan PKK ve PYD'ye bir kalemde 160 milyon dolarlık silah verebiliyor.
BAŞARMAK ZORUNDAYIZ
Biz Türkler, vatanımızı sevdiğimiz kadar dünyadaki yerimizi de çok iyi bilmeliyiz.
Kimin dost, kimin düşman olduğunu bilmek çok önemlidir.
İşin kötüsü, dost olmayanlar bizim içimizde de var.
Bu son tezkere tartışması, acı gerçeği bir kere daha ön plana çıkardı.
Biz Türkler, bazı Türklere rağmen başarmak zorundayız.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz