İstanbul'un karlı günlerinde uzun uzun yazacaktım, fırsat olmadı; şimdi buraya bende kalan özeti, yani bir nevi umutsuzluğumu aktarayım.
Bizdeki trafik kazaları, asla "kaza" falan değil. Büyük çoğunluğu bir tür deliliğin; içimizdeki yıkım dürtüsünün sonuçları.
Her yerin kar tuttuğu o iki gün boyunca zincirsiz, kar lastiksiz araçlarıyla dolaşıp ayaklarını gazdan asla çekmeyen sürücüleri gördükçe bu kanaatim pekişti.
Öyle eğitimle falan da ilgili bir durum değil.
Bir gün kafaya takıp izledim: Hepsi de "eğitimli, okumuş çocuklar" ama ne fayda!