Şu sıra güvercin ayağı gibi resmedilmiş Eyfel Kulesi sosyal medyada pek gözde.
Beyaz zemin üzerine sanki acemice ve aceleyle çiziktirilmiş gibi...
Kırık, kırgın, yaralı barışın sembolü artık o.
Bu görüntüyü milyonlarca insan paylaşıyor ve altına da genellikle son zamanlarda pek meşhur olan bir aforizma konduruluyor: "İnsan var ama insanlık yok."
Tabii bütün toplumların "beyaz" kesimleri bu sözlerle büyüleniyor.
Bu paylaşımlar bir tür sınıfsal vaftiz ayini yerine geçiyor.
Sarsıcı aforizmanın sarhoş eden suyunda yıkanıyor, günahtan arınıyor ve bildiğin hayata devam ediyorsun.
***
İki gündür bu resme ve ifadeye ne zaman rastlasam, elimde değil, içimden şu sorular yükseliyor...
Peki hanımefendiler, beyefendiler...
"
İnsanlık" konusu Bağdat'ta her hafta bir pazar yeri bombalanıp yüzlerce insan ölürken hiç kafanızı kurcaladı mı?
Üç yıldır Esad çocukların üzerine varil bombaları atarken "
insanlık nerede?" diye sordunuz mu?
Afganistan'ın, Irak'ın, Suriye'nin sizin Özgürlük heykelli, Eyfelli Batı'nız tarafından çoraklaştırılış süreci üzerine düşünmüş müydünüz?
Hepsini geçtim, niye Paris'tekilerden iki gün önce Beyrut'ta patlayan bombalar sizde aynı kederi uyandırmadı?
Terör hiç şüphesiz insanlık suçu!
Ayrımı, şusu busu, "ama"sı yok!
O halde siz niye ayrım yapıyorsunuz?
"İnsanlık yok" diye yazıp durmayın bence.
Önce Afganistan, Suriye vd. fotoğrafları paylaşın, sonra altına "
İnsanlığı elbirliğiyle yok ettik" diye yazın, oradan konuşmaya başlayalım.
Var mısınız?
Hımm...
Tabii, yoksunuz!