Yahu beş yüz metrelik yola arka arkaya iki kavşak, dört trafik ışığı koyulur mu?
Bizim gazetenin orada, Barbaros Bulvarı'nda birkaç aydır böyle bir uygulama var.
Akşamüstü iş çıkışı saatlerinde işler karışıveriyor.
Dur kalk, dur kalk...
Daha doğrusu, dur kal!
Çünkü bizim sürücüler çıkamayacağı kavşağa girmeyi; bir saniye sonra kırmızı yanacağını bile bile gaza basıp ilerleyerek yolu tıkamayı pek severler!
Sonuç...
Öfke, bıkkınlık, hatta kavga gürültü!
***
Son zamanlarda İstanbul'un her yanı böyle!
Geçen dönemin İstanbul'da trafikten sorumlu Emniyet Müdür yardımcısı
Ali Kemal Hanlı'nın görgü ve bilgisine güvenirim.
Ona sordum.
"Evet, gerçekten bir tuhaflık var" dedi Hanlı;
"2003'te 430 civarındaki trafik ışık sayısı şimdi 1400 civarında! İyi planlanmamış ve fazla sayıda trafik ışığı kısa bir yolu bitmez tükenmez hale getirir."
İyi planlanmamış trafik ışığı ne demek?
En açık örneği
Bağdat Caddesi...
Hanlı'ya göre
"Bostancı'dan Kızıltoprak'a sabit 50 km hızla gidilirse yeşil ışık senkronizasyonu işliyor ama bu şartlarda 50 km hız imkânsız!"
Doğru! O yüzden de cadde bazen 1 saatte ancak geçilebiliyor.
***
Aklıma ister istemez
Hans Monderman geliyor.
2008'de ölen Monderman belki de
dünyaca ünlü tek trafik mühendisiydi.
Uyarı işaretleri ve ışıkların sadece gereksiz değil, aynı zamanda tehlikeli olduklarını iddia ediyordu.
Temel tezi şuydu:
"İnsanlara sersem muamelesi yaparsanız, onlar da sersem gibi davranırlar!"
Kırmızı ışıkta çok bekleyen sürücülerin yeşil yanınca gaza fazla yüklendiklerini bile görmezden gelen yetkililere çok kızıyordu.
***
Tabii bizim durumumuz biraz farklı! Trafik ışığını
"medeniyet ve devlet" olarak algılayan bir zihniyetten geliyoruz.
Yakın zamanlara kadar Avrupalıların trafik ışıklarına itaati
"medeni"liklerinin ölçüsü olarak görülüyordu.
O yüzden konuyu en radikal tarafından ele almayı düşünmüyorum.
Ama sormak istiyorum...
Bir ölçü yok mu?
Trafikte esas olan
"akışta süreklilik" ise, son zamanlarda şehrin her yanını saran trafik ışıkları ne anlam taşıyor?
Uzun sözün kısası...
İstanbul'un trafiğini düzenleyenlere sesleniyorum...
Yayalar için elzem olan noktalar hariç trafik ışıklarını yeniden ele almanın zamanı gelmedi mi?