Köprüleri sattılar.
Saray, cami, stadyum, ne varsa sattılar.
Sülün Osman çok daha alçakgönüllüydü, alt tarafı Galata Kulesi'ni satmıştı, bir de tramvay.
Bunlar İstanbul'u baştan aşağı parsellemişler, tümünü satıyorlar.
Bizimkiler değil ha, Amerikalılar.
Bütün dünyayı 1.6 trilyon parsele bölmüşler, kimbilir daha nereleri satıyorlar...
Çırağan Caddesi'nde satılık yer kalmamış, tükenmiş.
Bir parsel 200 lira... Aslında ucuz.
Bağcılar'da fiyat düşüyor, 135 lira. Ama Ortaköy pahalı, 500 lira. Şöyle ev yapacak büyüklükte bir arazi istersen 20 bin lira kadar vereceksin.
Bütün bunlar "sanal dünyada" olup bitiyor, Metaverse... Öte-evren!
Hadi Matrix zırvasını falan anladık da, bu sefer işin içine para giriyor.
Türkiye'de 20 bin parsel satılmış, bunun 11 bini İstanbul'da.
Bizim para orada geçmiyor. (Aslına bakarsanız bizim burada da pek geçtiği söylenemez.)
Öte-evren'in para birimi Ethereum.
3 Ethereum, 12 bin dolar ediyormuş.
Bu da bir "kripto para"...
Kredi kartınla gerçek para bastırıp Ethereum alıyorsun, alışverişini onunla yapıyorsun.
Nereyi kime nasıl satacağın henüz belirsiz.
"İleride çok değerlenecek" umuduyla yaşıyorsun.
Morpheus'a sor bakalım, şu Nabukadnezar gemisini son kaç Ethereum'a bırakır?
Pazarlıkta uyuşamazsan, Garavel Usta'nın gemisi de var, Gora'nın atık kent pazarında satıyorlarmış... Üstelik Türk parası geçiyor, hatta tercih ediliyor.
***
Bakalım bombası ne zaman patlayacak?