Bazı yerlerde, CHP'nin şimdiden oyunu yüzde 30'a çıkardığı konuşuluyormuş...
Bazı yerler dediğim, "CHP kulisleri..."
Buna "züğürt tesellisi" denir tabii.
Bazı yerlerde de, "ittifaka gerek kalmadığı" konuşulur olmuş.
O zaman, Kemal Bey önce Meral Hanım'ın partisine yaptığı gibi bu sefer de Davutoğlu'nun ve Gül'ün (pardon, Babacan'ın) partilerine ödünç milletvekili verir mi gönül rahatlığıyla?
Kendisi böyle bir rezaletin altına imza atmaktan "fütur" getirmiyor, daha da kötüsü, CHP içinde emirle başka partiye geçip emirle geri gelen siyasi utanmazlar da var.
Seçmen buna "yuh" demiyor nasıl olsa. "Tıpış tıpış" oyunu veriyor.
Fakat Kemalistler de "kıpırdanma" halindelermiş...
İşin cılkının çıktığının farkındalar. CHP yönetiminin gerçek yüzünü sonunda gördüler.
Kıpırdanacaklar da ne yapacaklar?
Partiyi "Amerikan emperyalizmine teslim olma yanlılarının" elinden nasıl kurtaracaklar? "Ayrılıkçı Kürtler'e gülücük yapanları" nasıl kenara itecekler?
Örneğin "NATO konsolosu" bizim Ünal'ı evine nasıl gönderecekler?
Kurultayı mı kazanacaklar? Mümkün değil.
Bir önceki kurultayda, delegeleri Kemal Bey seçmiş olsa bile Kemal Bey'in "aleyhinde" çıkmış olan birkaç oya mı güveniyorlar? Bunları çoğaltmayı mı umuyorlar?
Yoksa Muharrem İnce gibi bir başka siyasi balona mı?
Akla yakın olan, Muharrem İnce'nin ayrılıp yeni bir parti kurması... En Bir Hakiki ve de Öz CHP... EBHÖCHP...
Geçen seçimde aldığı yüzde 30 oyu rüyasında bile göremez. Sağdan say yüzde 25, soldan say yüzde 25.
O seçimde, "kazansın" diye değil, "kaybetsin de sussun" diye aday gösterilmişti...
Faşist gazete yardımıyla kurulan kumpasta da, CHP yönetiminin kendisini "ne kadar sevdiğini" görmüştük zaten...
Eee? Ne olacak? Kemalistler ne yapabilecekler?
Ne partiyi yeniden ellerine geçirebiliyorlar, ne başka bir parti kursalar varlık gösterebiliyorlar...
Sonları, Emine Ülker Tarhan ve Süheyl Batum'un sonuna döner. Gençler bilmezler ama "Turhan Feyzioğlu'nun sonuna" da diyebiliriz.
En iyisi, emekliler kahvesinde külüstür memur gazetelerini okuyup ıhlamur içerken, bir yandan da balkona çıkıp marş söylemek.
Kemal Bey'in buna hiçbir itirazı olmaz, aynı goygoyu o da sürdürüyor.
Eski Türkiye'de olsaydık bütün bunlara bakıp bakıp eğlenirdik.
Yeni Türkiye'nin bu tür "akrobasiyle" kaybedecek vakti yoktur.