Virüsün suyunu pek güzel çıkardık: Bazı hanımlar, cep telefonuna yün kılıf örer gibi yün maske örmeye koyuldular, içinde kolonyalı mendil...
Kafasına plastik bidon geçirenler (boğulacaksın salak), burnuna portakal kabuğu, hatta kadın sutyeninin yarısını kesip takanlar, kadın donundan, hatta kadın "pedinden" maske yapanlar da görüldü.
Muska yazdıranlar, "Corona tılsımı bulunur" diye pankart yazıp dükkana asanlar...
Sirke içenler...
Deterjan içip kendini acil serviste bulanlar... Hatta "sıvı gümüş iyi geliyormuş" deyip içmek için gümüş arayanlar (nasıl eriteceksin, evinde haddehane mi var?)
"Kızımın tanıdığı bir hemşire var, o söylemiş, yüzlerce ölü varmış" balonunu uçuran psikopatlar...
16 Temmuz sabahı da "zavallı askerciklerin kafalarını kesip kesip köprüden atmışlar" diyen dıngıllar vardı. Kardeşi söylemiş, ona da bir taksi şoförü.
***
Bu arada varoşların kıt eğitimli ve kıt akıllı bazı kadıncağızları "ünlülerin virüsten nasıl korunduklarını" merak ediyorlar. Ne yapıyorlarsa onlar da aynısı yapacaklar.