Ali Babacan şu soruya açık, seçik, kesin ve net bir cevap vermek zorundadır:
"Olacak şey değil ama siz iktidara geldiğinizde... Ya da bir punduna getirip Abdullah Gül'ü cumhurbaşkanı yaptığınızda...
Fetullah Türkiye'ye dönecek mi?"
Evet mi, hayır mı? Bu kadar basit.
Ali Babacan buna cevap vermediği sürece kimseden oy moy beklemesin.
***
Ali Babacan
"basın amigolarının" gazıyla
hiçbir yere varamayacağını
bilmelidir.
Bunlar okunmayan adamlardır. Gazeteleri de satmıyor.
Okuyucuya değil "birbirlerine" yazıyorlar ve kendi aralarında top çeviriyorlar.
Bunlardan biri, örneğin,
"umuda yelken açıldı" diye uçtu...
O yelkeni, bizim bildiğimiz, kaşarlanmış kızlar açarlar, yeni yeni aşklara.
Bunlar aslında Ali Babacancı değil, Abdullah Gülcüdürler. Babacan'ın yerinde İkoncan da olsaydı bir şey değişmeyecekti.
Bunlar Davutoğlu'na da ara sıra "rüşvet-i kelam" vermeyi ihmal etmiyorlar, ne de olsa o da Erdoğan'a zararlı ya...
Memur gazeteleri de Babacan için
"heyecan uyandırmadı" deyip geçiyorlar.
Uyandırmadı.
Babacan, Gül gibi
"muğlak" konuştuğu sürece de uyandıramaz.
"Bulanık siyasetle" oy moy toplanmaz.
Neler söylüyor Babacan?
Demokrasi, özgürlük, insan hakları, ekonomik kalkınma, falan filan.
O kadarını Kılıçdaroğlu da söylüyor!
Babacan'da somut hiçbir laf yok. Çünkü Gül'de de yok.
Şu soruya açık, seçik, kesin ve net bir cevap versin:
"Suriye'den çekilecek misiniz?" Bu kadar basit.
Parayı nereden bulacaksınız diye sormuyoruz, IMF'den alacak ve Türkiye'yi yeniden, daha yeni kurtulduğu bir borç sarmalına sokacak.
Onu biliyoruz.
Ama şunu soruyoruz:
"Avrupa Birliği'yle yakınlaşmak için Kıbrıs'tan da çekilecek misiniz?" Soru bu kadar nettir, cevap da net olmalıdır.
Kürtçe konuşmaya özgürlük tanıyacakmış...
Daha önce tanınmamış mıydı? Bugün kim Kürtçe konuştuğu için kovuşturmaya uğruyor?
Onu bıraksın da, şuna cevap versin:
"Yapacağınızı söylediğiniz yeni anayasada federasyon da olacak mı?" İşte gayet net bir soru, net bir cevap istiyoruz.
Öyle ya,
"Kürt sorununun çözümü" gibi iri laflar ediyor ya, bulanık sudan çıksın,
açık konuşsun.
Gazetecileri salıvereceklermiş...
Gazeteci kisvesi altında faaliyet gösteren bazı "meşkuk" kişilerin tutuklu ya da tutuksuz yargılanmaları, bazı
CHP amigoları için önemlidir ama halkın hiç mi hiç umurunda değildir.
Bununla oy toplanmaz.
***
Lagalugayı bir yana bırakabilseler, kendi aralarında şunu itiraf edecekler:
"Yüzde 2 oy biz tırtıklasak... Eh, bir yüzde 1 de Davutoğlu tırtıklasa...
Tayyip Erdoğan'ın kazanmasını engelleriz!"
Mesele bundan ibarettir.
Hadi görelim bakalım.