Suriye'de 7 yıl geride kaldı, katliamlar hız kesmeden devam ediyor.
Kimsenin umurunda değil.
Esat, Guta'yı bombalıyor, ateşkese uymuyor, İdlib'i yerle bir ediyor, kimse oralı bile olmuyor.
Mesela sadece geçen hafta Esat rejiminin yaptıklarına bakalım.
Salı günü İdlib'te mülteci kampını bombaladılar, 20 sivili katlettiler.
Çarşamba günü İdlib'te bir başka yerde okul çıkışı evlerine gitmekte olan 16 çocuğun savaş uçaklarından kaçmak için gizlendikleri sığınağı bombaladılar, o sığınağı 16 minik bedene mezar ettiler.
Perşembe günü Şam Guta'ta yaralılara yardıma giden ambülansı bile bombaladılar, 3 sağlık görevlisini öldürdüler.
Aynı gün Guta'da sivillerin bombalardan kaçmak için girdikleri sığınağa yanıcı napalm bombası attılar, 37 kişi yanarak can verdi.
Bir gün sonra İdlib'te bu kez Pazar yerini bombaladılar, 42 sivili katlettiler.
Kimseden ses çıkmadı, konuyu açan bile olmadı.
Ama 18 Mart'ta PKK terör örgütü Afrin'de çökertildi diye Amerika, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Almanya, Fransa ve diğerleri, hepsi birden ayağa kalktı.
PKK bunlara sufle verdi, "hastane bombalandı, siviller öldürüldü" dedi.
Hepsi PKK'yı referans gösterip bu yalanla Türkiye'ye tepki göstermeye kalktı.
Yalan TSK görüntüleriyle deşifre edildi.
Sonra PKK tekrar yalana başvurdu, "sivillerin malları yağmalanıyor" dedi.
Guta'ta her gün ortalama 20 çocuk ölürken gıkını çıkarmayanlar, "Afrin'de yağma varmış" diye ortalığı ayağa kaldırmaya kalktı.
BM, ateşkes kararını dinlemeyen Esat'a dönüp tek söz söyleyemezken, PKK'nın yağma yalanından rapor hazırladı.
Neyse ki TSK ile ÖSO BM'nin PKK ağzıyla yazdığı "yağma yalanı raporunu" da deşifre etti.
Ama durmadılar.
Bu kez sahneye Almanya, Fransa, Hollanda çıktı.
PKK imha edildi diye Zeytin Dalı harekatını kınadılar.
Almanya Başbakanı Merkel direk PKK ağzıyla konuştu, PKK'lılar ne diyorsa aynısını Almanya Federal Meclisinde söyledi.
Oysa Almanya'da 2018 başından bu yana yani son 3 ayda 50'den fazla PKK saldırısı oldu, hepsinde Türk vatandaşları hedef alındı.
Almanya'ya bunu hatırlattık, dedik ki "yahu sen Afrin'de PKK'ya sahip çıkacağına önce ülkendeki PKK saldırılarına bir bak".
Afrin'de PKK'yı temizledik, Afrin'i o toprakların gerçek sahibi olan Suriyelilere teslim etti, Fransa Cumhurbaşkanı Macron buna "işgal" dedi.
Mısır bile Afrin'de PKK'yı savundu. 2013'te darbe yapıp, binlerce insanı katleden Sisi rejimi, Afrin harekatını kınadı.
Örnekleri çoğaltabiliriz.
Hepsi ayrı skandal.
Ama şu var ki, Afrin'de ne kadar doğru ve ne kadar önemli bir iş yaptığımızın ispatı o skandal açıklamalar.
Çünkü bütün Türkiye düşmanlarını aynı anda hareket geçiren bir gelişme oldu, Afrin zaferi.
Masada güçlüyken, sahada da gücünü ortaya koyabilirsen, bütün düşmanların arkandan konuşur, 18 Mart'tan itibaren olup bitenler, bundan ibaretti aslında.
Bir de 18 Mart'ın tarihi önemini bir kez daha anlamış olduk.
18 Mart, Çanakkale'de de 7 düvele karşı zafer demekti, Afrin'de de öyle oldu.