CHP'nin seçim beyannamesinde özellikle dış politika konusuna daha yakından bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Zira iktidara geldiklerinde tüm alanlarda ülkeyi nasıl yöneteceklerini açıklayan beyannamelerin en değerli bölümü burası. Bir partinin kendi ülkesinin ve milletinin çıkarına mı yoksa küresel vesayet güçlerinin çıkarına mı dünyadaki olaylar karşısında tepki vereceğini bu bölümden rahatlıkla anlayabilirsiniz. Birlikte CHP'ninkine bakalım.
Dış politika bölümünü diğer bölümlerden ayıran ara kapakta Mustafa Kemal'in şu sözünü kullanmış CHP;
"Ulusun hayatı tehlikeye girmedikçe savaş bir cinayettir."
Bu sözü bir yerden hatırlıyoruz. Tüm dış politikasının genel perspektifini anlatan bu sözü Kemal Kılıçdaroğlu Afrin operasyonu olduğunda da söylemişti. Sanatçılar Afrin'den YPG'yi temizlemek için yapılan Zeytin Dalı operasyonuna destek için askerleri ziyaret etmişler ve Kılıçdaroğlu onlara "rezil adamlar" diyerek devamında şu sözleri söylemişti.
"Bir ülkenin sanatçıları mazlumun haklarını korurlar. Savaşı değil barışı savunurlar çünkü Gazi Mustafa Kemal der ki zorunlu olmadıkça savaş cinayettir."
CHP'nin dış politika vaatleri, Türkiye'nin ve çocuklarımızın geleceğini, dahası bölgenin huzurunu sağlamaya yönelik olarak yapılan Zeytin Dalı operasyonuna cinayet denilerek başlıyor. Zeytin Dalı operasyonu, küresel vesayet odaklarının tüm bölgeyi ateş topuna çevirecek bir terör koridoru oluşturmasına karşı yapılan ve sivil kayıplar olmasın diye de olabildiğince dikkatli ve uzun süren bir operasyondu. Bu operasyonu kimler hazmedemediyse, CHP bu beyannamede onlara göz kırpıyor.
Ancak bu konu başka bir başlıkta yine karşımıza çıkıyor. Beyannamenin hiçbir yerinde bir kez bile PKK ve FETÖ'nün adını anmayan CHP, terörle mücadeleyi BMGK kapsamında yürüteceğini açıklıyor. Afrin'e yönelik gerçekleşen operasyon süresince BMGK onayı var mı yok mu konulu meşruiyet tartışmalarını, Türkiye'nin terör koridoru ile boğmaya çalışan ABD dışında kimse yapmamıştı. CHP bunu da yapmış beyannamesinde.
Gelelim diğer konulara.
Örneğin Filistin konusunda CHP ne diyor hemen bakalım.
"Dış politika yaklaşımımızda Filistin sorununun, İslami radikalizme ve antisemitizme savrulmadan ve insan haklarına saygılı bir biçimde ele alınmasını sağlayacağız"
Hiç uzatmadan şunu söyleyebilirim. Bu maddeyi dünyada kime okutursanız okutun, Netanyahu'nun bu vaadin altına hiç düşünmeden imza atacağını size söyler. Anti semitizm bu toprakların işi değil öncelikle bunu CHP'ye hatırlatalım. İslami radikalizm de öyle. Bunların Türkiye ile ilgisi yok. Bu iki konuya değinen CHP, tamamen İsrail ağzıyla yazmış bu maddeyi. Filistin halkının haklılığı konusunda hiç mi bir şey yok yada İsrail'in hiç mi İslamofobik yada ırkçı eylemleri yok diye sormak gerekiyor. Sadece burada değil, beyannamenin hiçbir yerinde İslamofobya kavramına değinmemiş CHP. Nasıl mücadele edeceğini de bilemiyoruz böylece.
Filistin maddesini Netanyahu yazsa ancak böyle yazardı. CHP'ye İsrail'den fazla abartmışsınız mesajı gelirse şaşırmayalım. Tıpkı İsraillilerin Mısır medyasına; "Medyanız da lideriniz Sisi de çok fazla İsrail yanlısısınız. Bu kadar yaparsanız halk size inanmaz. Fazla abartmayın." demeleri gibi bir durumla karşılaşabilirler.
CHP; hem Batı'nın ve Batılı değerlerin kültürel ve siyasi taşıyıcılığını yapma misyonunu üstleniyor hem de aynı anda anti emperyalist kimliğim var diyor. ABD'yi, AB'yi ve diğer Batılı kurumları eleştiren tek bir kelime bulamazsınız CHP beyannamesinde. Tüm kötülüklerin anasını 16 yıldır ülkeyi başarıyla yöneten Ak Parti iktidarı olarak kodlayarak tam bir hezimet içerisindeler aslında. ABD'nin, AB'nin, NATO'nun ve diğerlerinin tüm yaptıklarına rağmen hala kendi ülkesini suçlu görmek nasıl bir ruh halidir?
CHP'nin beyannamesi çok açık ki seçmene yönelik yazılmamış. Beyannameyi kendi seçmenleri okuyacak da oy atacak derdinde değiller. Tüm satır araları, özellikle terörle mücadele, FETÖ ve PKK, ABD ile ilişkiler ve Filistin konusundaki söylemleri tamamen küresel güç odaklarının, vesayet merkezlerinin dikkatini çekmek üzere yazılmış. CHP'nin küresel vesayet odakları için en güvenilir partner olmaya devam ettiğinin beyanıdır bu belge. Seçmenin talepleri yerine bu güç odaklarının talepleri işlenmiş her satırına.