İdris Kardaş

İdris Kardaş

27 Mayıs 2018, Pazar

Terlikli siyasetçi, darbeci sivil toplum

"Biri çok sert gelince yana eğildim, dipçik kapıya geldi, camlar aşağı indi. Milletvekillerini tekme tokat dövüyor, tükürüyor, ağır hakaretler savuruyorlardı. Asker kökenli CHP milletvekilleri de üniformalarını giyip dayak yememizi izlemeye geliyordu. Gözüme Selim Soley diye bir CHP'li milletvekili takılmıştı mesela. Üniformasını giymiş Harp Okulu öğrencileri arasında dayak yememizi izliyordu."

Demokrat Parti milletvekili Abdülmelik Fırat "Aktüel" dergisine verdiği röportajda 27 Mayıs günü yaşadıklarını böyle anlatmıştı. İki gün önce aynı Meclis çatısı altında aynı yerde yemek yedikleri, birlikte mesai harcadıkları CHP'li vekiller, askeri üniformalarını giyip DP'li vekilleri dövüyorlar ve askerin onları dövmesini izliyorlarmış. Bunu gözünüzün önüne getirdiğinizde bugün neyle karşı karşıya olduğumuzu daha iyi anlıyoruz. Neden mi?

ADD adı altında bir dernek, "27 Mayıs'ta darbe olduğuna" kimsenin en ufak bir şüphesinin olmadığını düşündüğümüz bir zaman diliminde, darbeyi öven, meşru gören, sivil iradenin darbeye maruz kalmasını kabul eden bir sosyal medya paylaşımı yaptı bugün.

"Türk Silahlı Kuvvetleri, bundan yarım yüz yıl önce, anayasa ve hukuk dışına çıkmış bir siyasal iktidara karşı direnme hakkını kullanmış ve ülke yönetimine el koymuştu. Ordunun arkasında milletin desteği vardı. #27Mayıs"

Okurken sizin de aklınıza Abdülmelik Fırat'ın o gün yaşadıkları geldi mi?

Üstelik de Başkanı bir hukukçu bu derneğin. Danıştay eski Başkanvekili Tansel Çölaşan. Sözcü gazetesi yazarı Emin Çölaşan'ın da eşi.

Kendisi sivil toplum, ama özü darbeci vesayetçi bir kurum olan ADD'nin bugün darbe olsa ne yapacağını kestirmek zor mu?

15 Temmuz'da milyonların sokaklarda tankların altına yattığı sırada, terlikleriyle televizyon başında oturan Kılıçdaroğlu gibi bu sözde sivil toplum kuruluşu üyelerinin de darbelere karşı tutumları çok açık.

Destekliyorlar, övüyorlar, meşrulaştırıyorlar, tiyatro diyerek açıkça sivil direnişi itibarsızlaştırıyorlar, halkın oylarıyla gelen sivil iktidarları bir avuç olmalarına rağmen gayrimeşru ilan edebiliyorlar. Neden mi? Çünkü bu ülkenin sahibi olduklarını düşünüyorlar hala. Milletin iradesinin ülkeyi idare etmesi, onlara 27 Mayıs'ı yaptırdı ve hala o zihin dünyaları içerisinde yaşıyorlar.

Direnişimizi itibarsızlaştıran CHP genel başkanı ve arkadaşlarının, ADD'nin darbeci, cuntacı üyelerinin yada varlarsa sivil, asker bürokrasinin hala bir yerlerde yaşatmaya çalıştıkları 27 Mayıs darbeci ruhuna 15 Temmuz'da çıplak ellerimizle bir darbe vurduk halk olarak.

24 Haziran seçimleri 27 Mayıs ile gelen bu vesayet yapısının kırılması için önemli bir fırsat. Klasik olacak ama 27 Mayıs'ta vesayetçilerin açtıkları parantez 24 Haziran'da kapanacak ve milli irade esas olacak. ADD'nin ve onları destekleyenlerin bu açık darbe şakşakçılığının esas nedeni de bu. Bir Başbakan'ın darbeci alçaklar tarafından asılmasını savunabilen bir sivil toplum kuruluşunun bu zihniyeti hepimizin sorunu. Küçümsemeyelim.

SON DAKİKA