Ali Bayramoğlu

11 Mart 2014, Salı

Masada olan demokrasi…

Üst düzey bir güvenlik bürokratı bir sohbette cemaatin işleyiş biçimini "beşli blok" tabiriyle tanımlamıştı.
Adli kolluk, savcı, hakim, HSYK ve Yargıtay…
Bu beşli yapı el attığı her aktörü istediği şekle sokma, her durumu isteği gibi şekillendirme bunu yasal çerçevede yapma gücüne sahip.
Aynı kişi cemaat-dinlemeler konusunda bu blok kadar TİB'e ve önemine de işaret ediyordu. Türkiye İletişim Başkanlığı, aslında bir regülasyon kurumu, bağımsız bir yapı. İletişim alanında temel düzenlemeleri yapmak, rekabeti sağlamak, özgürlük ve özerkliği korumakla yükümlü.
Avrupa Birliği'nde bu tür kurumlar var, dünyanın başka yerlerinde de var.
Ancak bunlar arasında istihbari dinleme yapan tek regülasyon kurumu Türkiye'de.
Böyle olunca TİB de cemaat gibi dokuların ağızını sulandıran, denetlemeye soyunduğu, içine sızdığı yapılardan oluyor.
Hanefi Avcı dahi kitabında sık söz ederdi TİB'den, sadece yasal değil, yasa dışı dinlemelerinde de TİB'de yapıldığını söylerdi.
Malum her gün bir başka ses kaydı başkakanı hedef alarak ortaya sürülüyor. İçeriği ne olursa olsun, kamuoyunu ilgilendirsin ilglendirmesin başbakanın bakanlarıyla yaptığı kriptolu görüşmeler bunlar arasında.
Kim, nasıl dinliyor?
Güvenlik bürokratı TİB'de onbinlerce kablo olduğu, bunların denetlenmesinin mümkün olamayacağı, bu doku böyle kaldıkça TİB'in devlet güvenliği açısından büyük bir delik oluşturacağını söylüyordu.
Devlet içinde devlet…
İçerideki devlet, yani derin devlet sadece resmi devleti bakanı, başbakanı dinlemiyor, tüm bir düzeni, sistemi kayıt altına alıyor.
Anadolu Ajansı'nın bir haberi inanılmaz rakamlarla bu gerçeğe işaret ediyordu.
"TİB'de dinlemeler konusunda yapılan inceleme ve soruşturmalar kapsamında elde edilebilen verilere göre 2012 yılında 257 bin 454 kişi, 2013 yılında 252 bin 062 kişi olmak üzere toplam 509 bin 516 kişinin dinlendiği tespit edildiğini" söylüyordu haber. Haberin kaynağını oluşturan rapor, 2012 yılı öncesine ait dinlemeyle ilgili veriler ve dinlemeyi yapan kişilerin dijital kayıtlarının TİB arşivinden silindiğini ifade ediyordu. Bunun anlamı dinleme rakamının çok daha fazla olabileceğidir.
Doğal ve haklı olarak sıkça ülkedeki demokrasi eksikliklerinden, idarenin ve iktidarın hoyratlıklarından söz ediyoruz.
Özellikle yukarıda anlattığımız delikleri kapamaya ilişkin tedbirler bu istikamette eleştiriler alıyor.
Ancak şunu unutmamak gerek söz konusu delikler bugüne ve yarına dair demokrasinin, demokratik düzenin önündeki en büyük tehlikedir.
Keşke mümkün olsa, demokratik seferberlik önce bu soruna karşı hareket geçse…
Keşke mümkün olsa, siyasi partiler bu tehlike karşısında kendi alanlarını birlikte korumak için hareket geçseler…
Keşke mümkün olsa siyasi iktidar bu sorunu tüm ülkeye mal edebilecek bir strateji izlese…
Şu açıktır: Ya o beşli blok bu düzeni yıkacak, ya bu düzen o beşli bloku yok edecek…
Eninde sonunda bu masada demokrasi bulunuyor.

SON DAKİKA