Kokular sayesinde duygularımızla direkt bağlantı kurduğumuzu biliyor muydunuz? Frekansı yüksek kokular, bünyemizdeki şifa mekanizmalarını etkiler. İnsanların hayatta kalma içgüdülerini tetikleyen limbik sistem, duygu durumunu ve kontrolünü sağlar. Koku nöronları direkt beyne salınım yaptığı için diğer duyulara oranla ışık hızıyla yol alırlar.
Kokular, tıpkı renkler ve sesler gibi birçok frekansa sahiptir. Beynimiz, beş duyu verileri dahil her şeyi frekanslar halinde algılar. Her kokunun saniyedeki titreşim sayısı da farklıdır. Kokular, belirli anıları tetikleyen çok güçlü bir araçtır. Kayıp anıları hatırlatmak amacıyla terapilerde de kokular kullanılır.
KOKU HAFIZADIR
Çocukluğunuzda annenizin pişirdiği kekin kokusu veya çok sevdiğiniz birinin parfümü... Bu kokular, 60 yaşında da olsanız sizi bir anda 10 yaşınıza götürebilir ve 50 senelik zaman bir anda ortada kalkar. Ya da geçmişte yaşadığınız evdeki rutubet kokusu, aradan yıllar geçse de aynı kokuyla karşılaştığınızda sizi bir anda o mekâna geri götürür.
Bir kangal köpeği, 10 sene görmediği sahibini kokusundan tanır, o koku hafızasında hiç kaybolmaz.Polis ve askerî birlikler de suçluları ve suç unsurlarını kokularından bulmaları için köpekleri kullanır. Eski Mısır'da koku çok önemli bir büyü aracıydı. Firavunlarda sırrı çözülemeyen kokular bulunurdu. O dönemin kimyacıları insanları etkilemek için kokuları kullanırdı. Bugünkü bayıltıcı gazların bir başka versiyonu, o günlerde koku bazlı kullanılıyordu.
Anıları canlandırmasından dolayı koku duyusunun önemli bir işlevi vardır. Yani koku, hafızadır. Yaşlandıkça koku duyusunun işlevi de azalır, bu da beraberinde hafıza zayıflaması şikâyetlerini getirir.
UÇUCU YAĞLAR VE FREKANSLARI
Bitkilerin; kabuk, yaprak, çiçek, meyve, tohum, sap, kök gibi farklı yerlerinden çeşitli yöntemlerle elde edilen uçucu ve sabit yağlar, vücut ve zihni uyarmak amacıyla kullanılır. Bazı uçucu yağlar bizlere şifa olabilir.
Uçucu yağ molekülleri solunduğunda ya da cilde uygulandığında, vücut dokularına özgü frekanslarla rezonansa girerler. Böylece elektromanyetik titreşimlerimizi artırarak şifa verirler. Koku molekülleri, burun yoluyla 'limbik sistem' adı verilen beyin bölgesine ulaşır. Burası aynı zamanda bellek ve duygu durumumun da işlendiği yer olduğundan kokulara verilen tepkiler daha yoğun olur.
Distile edilen uçucu yağlar, aromatik yani kokulu bitkilerin köklerinden, kabuklarından, tohumlarından, yapraklarından, çiçeklerinden hatta bazen bitkinin tamamından elde edilir. Molekül olarak havada hızlı buharlaştıklarından "uçucu yağlar" ismini almışlardır. Düşük frekanslı yağlar (78 MHz'in altında olan aromatik yağlar), fiziksel değişime yol açabilir.
Orta frekanslı yağlar, duygusal değişime yol açabilir. Yüksek frekanslı yağlar (gül ve sandal ağacı gibi), ruhsal değişim ve gelişimin yanı sıra farkındalığın artmasını sağlayabilir.
Esans yağlarının 52-320 MHz aralığında değişen frekanslarına örnek vermek gerekirse; lavanta 118, nane 78, melissa 102, gül 320, ardıç 98 ve Alman papatyası da 105 MHz'dir.
RÜYALARI DA ETKİLİYOR
Almanya'daki Heidelberg Üniversitesi Uyku Bozuklukları Merkezi'nde yapılan araştırmalar, kişilerin rüyalarının duygusal içeriğinin maruz kaldıkları kokuyla bağlantılı olduğunu gösterdi. Hoş kokular koklayanlar çok daha güzel rüyalar gördüler. Şu an uzmanlar hoş kokuların kabus riskini azaltıp azaltamayacağını araştırıyor.
Endişeli ve stresli bir anınızda, asabiyet ya da yorgunluk hissettiğinizde, duygusal dalgalanmalarınızda, meditasyona başlamadan önce, nefes çalışmaları sırasında, uyumadan önce, kalabalık ortamlarda, alanınızı veya auranızı korumak istediğinizde aromaterapik saf uçucu yağların kokularından faydalanabilirsiniz.
Belirttiğim uçucu yağları yoga pratiği yaptığınız alanda buhurdan veya bir difüzörde yakabilirsiniz. Ayrıca baz yağlarla birleştirip masaj yağı olarak veya doğal bir parfüm olarak da kullanmayı seçebilirsiniz.